Kamuoyunda siyaseten konuşulacak ve her seferinde de prim yapan tek konu sanırım TV programları olsa gerek.

TV’de çok kanallı düzene geçildiğinden bu yana kamuoyu konusuz kaldıkça herhangi bir TV programının engellenmesi konusu rahatlıkla gündem oluşturabilmektedir.

Şimdi yine o kadar gündem konusunun arasında “evlenme programları kapatılsın mı, kapatılmasın mı” konulu bir gündem en öne geçmiş durumda.

Esra Erol isimli bir hanım sunucu var. Daha evvel kaç kişi tanıyordu bilmiyorum ama en azından benim hiç tanımadığım bir isimdi. Ama sonradan evlenme programı yapmaya başladı ve izleyicileri de çok sevdi. Esra Erol diye bir TV fenomeni ortaya çıktı.

Hatta bu evlenme programlarının her halükarda çok tuttuğunu gören her TV kanalı kendine özgü bir evlenme programı yapmaya başladılar.

Bununla da yetinmeyen yapımcılar bu programlara çok ünlü, oyuncu, şarkıcı, türkücü hatta şairleri bile sunucu yaptılar.

Gelinen aşamada bu evlenme programları Türkiye’nin sosyolojik yapısıyla doğru orantılı bir biçimde çığ gibi büyüdü. Ve bu programlar ülkede müthiş bir izlenme kapasitesine erişti.

Şimdi “bu programları nasıl bitiririz” çalışmaları yapılmaya başlandı.

Neymiş? Bu tür programlar ahlaki yapıya uygun değilmiş.

Ahlaki yapıya uygun olmayan bu ülkede o kadar çok şey sayılabilir ki, bu tür TV programları belki de en sonlarda yer alır.

2002 yılında doğan bir çocuk bugün 13 yaşında. Ve yine çevrenize bakın, bu yaşlardaki çocukların sigaradan, uyuşturucuya; fuhuştan, saldırganlığa karşı her türlü melanetin pençesinde olduğunu göreceksiniz.

Demek ki yıllardır iyi eğitim veremediğimiz çocuklar kötü yolda, yıllarca refah içinde bir yaşam şansı vermediğimiz büyüklerimiz kötü yolda, o zaman ne olacak böyle?

Yani bu tür TV programlarını ortadan kaldırdığımızda tüm bu sorunlar hallolacak mı? Halbuki biz zaten gereken refahı sağlasak, gereken eğitimi versek acaba insanlarımız TV karşısında sabahtan akşama kadar zaman mı geçirirler?

Bence yöneticiler oturup enikonu düşünmeliler. Bataklıktaki bir sineği nasıl öldürürüz diye düşünmeyi bırakıp, bataklığı nasıl kuruturuz diye düşünmeleri şarttır. Bataklık kurumadan sinekler ortadan kalkmaz.