Stresin Bireyleri Yönetme Gücü Hakkında Bilinmeyenler
Stres; bireylerin çevrelerinde yaşadıkları olumsuzluklardan dolayı fiziken ve ruhen sarf ettikleri çabalardır. Bununla beraber aslında bir olaya karşı verilen tepki, uyarıcı etki, psikolojik olarak zorlandığı bir konuya karşı sergilediği tutumdur. Korkulacak bir durum değil, aksine olağan bir tepkidir. Hayatın her alanında stresle karşılaşmak mümkündür. Örneğin; sınava girecek öğrencilerde, yeni evlenecek çiftlerde, hamilelik döneminde, çocuk büyütürken, iş hayatında, yoğun trafikte, markette kasa sırasında, bankada sırada beklerken, bir işi yaparken, vb. her yerde, her alanda karşımıza gelebilecek bir duygunun adıdır “stres”.
Stres durumunda bilinmesi gereken 2 önemli tepki vardır. Bunlar; “savaş” ya da “kaç” tepkileridir. Korkulan bir olayla karşılaşıldığında o olaydan uzaklaşmaya “kaç tepkisi”, o olayla yüzleşmeye ise “savaş tepkisi” denilmektedir.
Bireyler stres yaşadıklarında bedenlerinde kalp atış hızında artış, yüksek tansiyon, bağışıklık sisteminin zayıflaması, kas gerginliği gibi tepkiler yaşarlar. Bunun normale dönmesi için – eğer ki tıbbı bir rahatsızlık öyküsü yoksa- çok basit birkaç yöntem vardır.
1. Fiziksel Egzersizler: Günlük minimum 30 dakika yürüyüş, iki günde bir 45 dakikalık kardiyo egzersizi ya da haftada en az 2 gün yüzmenin stres hormonlarını azalttığı ve beyindeki mutluluk hormonlarını (endorfinler) artırdığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
2. Meditasyon Yapma: 5 duyu organını da aktif şekilde kullanarak ; dik bir pozisyonda gözler kapalı oturduğumuzda sadece bedenimizde olup bitenlere odaklanarak ve çevreden gelen kokuları, sesleri, oturduğumuz yerin sertliği ya da yumuşaklığı, dilimizde hissettiğimiz tatları, gözümüzün önüne gelen fotografik karelerinde farkında olarak gerçekleştirebileceğimiz bir odaklanma egzersizidir.
3. Pozitif Düşünce ve Duygulara Odaklanma: Bunun en güzel yolu yazmaktır. Günlük, deneme, akademik olmayan makale, şiir, vb. Yazı yazmak, özellikle de yaşanılan ve içinde bulunulan durumla ilgili yazmak bireylerin hem kendilerine karşı farkındalıklarını artırmaktadır hem de bedensel ve duygusal olarak rahatlamalarını sağlamaktadır.
4. Zamanı İyi Kullanmak: Takvim oluşturmak, plan yapmak, işleri biriktirmemek.
5. Önceliklendirme, Sıraya Koyma: Stresi azaltan bir diğer faktörde yapılacak olan işleri bir sıraya koymadan geçmektedir.
6. Sosyal Destek Alma: Yaşadığı stresin yoğunluğunu, hissettirdiği duyguları aile ya da sosyal çevreden biriyle paylaşmak.
7. Profesyonel Destek: Başa çıkmada zorlanılan durumlarda psikoterapötik destek almanın faydalarından yararlanmak.
8. Hobi Edinmek: Evde, işte ya da herhangi bir alanda kişinin kendini neyin iyi geldiğini keşfedeceği hobiler edinmesi stres seviyesini düşürmede yardımcıdır. Örneğin; iş yerinde toplantı öncesi mandala boyamak, bulmaca çözmek, kısa bir nefes egzersizi yapmak gibi.
9. Sağlıklı Beslenme: Hazır paketli, şekerli gıda tüketimini azaltmaya çalışmak, çok yağlı ve karbonhidrat yönünden zengin yiyeceklerden uzaklaşmak, beden kitle endeksi gereğince su tüketmek gibi.
10. Uyku Düzeni: Günlük 8 saatten fazla uyumamaya çalışmak, erken kalkıp nefes egzersizi ile uyanmak sonrasında ise kısa bir fiziksel aktivite ve duş ile sabah rutini oluşturmak gün içerisinde oluşabilecek stres faktörlerini azaltmaktadır.
11. Farkındalığı Artırma: Görmekle bakmak arasındaki farkı anlamanın en iyi metodur. Bir şeye bakarken, görmeye çalışmaktır. Baktığımız şeyin farkında olmak, neye bakıyoruz, şekli ne, tadı var mı, neye benziyor, kokusu var mı, ses çıkarıyor mu, ne renk, dokusu nasıl yumuşak mı sert mi, daha önce gördük mü, duyduk mu, nerden gelmiş, kim getirmiş gibi merak ve keşif duygularını aktif hale getirmek.
Hayat bir terazi gibidir. Her zaman eşit dengede olmaz, olması beklenemez. Bazen stres ağır basar, bazen de rutinler devam eder. Hep aynı, stabil olmak bir sorun oluşturabilir ama rutinlerin dışına çıkmak daima farkındalık kazanmada faydalıdır. Stres; korkulacak bir durum değil, aksine insanın kendine bakmasında yardımcı olacak bir duygu türüdür. Elbette ki fazlası zarardır fakat çözümsüz değildir.
Sevgilerimle Psikolog Gülten Aldemir
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.