Erhan Dargeçit

Erhan Dargeçit

Rektörler profesyonel olmalı

Rektörler profesyonel olmalı

Rektörler profesyonel olmalı

Yılın ilk gününü bitirdik. Haliyle resmi tatil de bitti ve bugün itibariyle herkes görevinin başında ve işine gücüne devam edecek. Tabii ki Konya’nın sorunlarını, ülkenin sorunlarını da kaldığımız yerden tartışmaya devam edeceğiz.

Mevcut hükümete muhalif olanlar aslında daha evvel belirlenmiş olup da 1 Ocak itibariyle uygulanmaya başlanan zamları sanki 31 Aralık 2019’da yapılmış gibi konuşmaya ve yazmaya başlayacak. Bu lüzumsuz konuların arasından Konya’yı çok ilgilendiren bir konuya dikkatlerinizi çekmek isterim.

Selçuk Üniversitesi’nde Rektörlük atanması zamanı geldi. Tabii ki Konya’nın en köklü üniversitesinin rektörünün kim olacağı Konyalıyı da ilgilendirmek zorundadır. Ve Cumhurbaşkanı’nın, Selçuk Üniversitesi Rektörü’nü atamasına belki günler belki saatler kaldı.

Birilerine göre 30 civarında, birilerine göre 60 civarında bizim bazı bilmiş gazeteci arkadaşlarımıza göre de 100 civarında başvuru olduğu söylenmekte. Tabii ki bunun niceliği çok büyük önem arz etmemektedir. 30 kişi de başvursa, 100 kişi de başvursa 1 tane rektör atanacak. Bu rektör üniversitenin akademik kadrosunu, idari kadrosunu, inşaat işlerini, öğrenci işlerini, maliyesini gibi tüm konularının karar verici mekanizması olacak.

Aslında gönül ister ki, mevcut Rektör Mustafa Şahin görevine bir dönem daha devam etsin. En azından bu süreç içerisinde yapamadıklarını, yetiştiremediklerini, bu dönemde bitirsin. Ama duyumlarımız çok farklı. Konya Ak Parti yapısı (bunun içerisine Ak Parti teşkilatlarının dışında odaları, dernek ve vakıfları falan da katıyorum) mevcut rektörü istemiyorlarmış. Hatta bazı alternatifleri de götürmüşler ama sanırım bu alternatifler de Cumhurbaşkanlığı tarafından çok kabul edilir bulunmamış. Tabii ki dedikodular böyle işin aslını rektör açıklanınca öğreneceğiz.

Bence kimin rektör olacağından çok rektördeki özellikler neler olmalı, bunu bir değerlendirmek lazım.

Öncelikle, Selçuk Üniversitesi gibi Türkiye’nin köklü bir üniversitesinin ve de Konya’nın simgesel bir kurumunun başındaki kişi Konya ile birebir uyuşacak bir Konyalı olmalıdır. Bunun dışındaki bir atama, hem Konyalının kabullenmekte zorlanacağı hem de atanan kişinin rahat çalışamayacağı bir atama olacaktır. Tabiri caizse doku uyuşmayacaktır. Dolayısıyla Konyalı olmayan ve de her ne kadar Konyalı olup da hayatını Konya dışında geçirmiş kişilerden Selçuk Üniversitesi’ne rektör olmaz.

Rektör, iş dünyası ile iyi ilişkiler içerisinde olmalı. Konya halkıyla iyi ilişkiler içerisinde olmalı ve de Konya hayatının içerisinde olmalı. Rektör artık kendisinin profesörlüğünü kenara bırakıp, yönetici kimliği ile ortada olmalı. Akademik unvan ona ders verirken lazım olacak bir unvandır. Bunun dışında ayakkabı boyatırken boyacıyla kuracağı diyalogda akademik unvanına ihtiyacı yoktur ve zaten karşısındakini de ilgilendirmez.

Rektör, açıklamalarına dikkat etmeli. Verdiği sözler, vaatleri ve gelen talepleri, idareci mantığıyla idare ederek değil yönetici mantığıyla yöneterek çözüme kavuşturabilecek analitik bir kişilik olabilmelidir.

Yani aslında hani büyük şirketlerde CEO’lar vardır ya, işte rektör de üniversitenin CEO’su olabilmelidir. Dolayısıyla atama yapılırken; “benim kendi şirketim olsa, bu kişiyi CEO olarak atar mıyım” sorusu muhakkak değerlendirilmelidir.

Tabii ki bu tabirlere kızan akademisyenler muhakkak ki olacaktır. Ama bu konuyu da biraz daha açayım.

Bence aslında yapılması gereken Rektörlüklerin profesyonel manada değerlendirilmesidir. Yani, Devlet’in yıllarca desteklediği, eğittiği ve akademisyen olarak yararlanması gereken profesörlerimizin yapması gereken, akademik çalışmalardır. Yani bir profesör kolay yetişmemektedir. Ve ülkemizin bilim alanında gelişmesi için bu akademisyenlere ihtiyacı vardır. Devlet’in bin bir masraflarla yetiştirdiği akademisyenlerin, akademisyenlikten uzaklaşarak yöneticiliğe evirilmesi bence ülkenin yararına değildir. Bir profesör, bir akademisyenin tek işi olacaktır; o da akademik çalışma…

Aslında daha öncelere gidersek, Milli Eğitim’de okul müdürlerinin durumu da bundan farklı değildir. Öğretmenden müdür yerine, okullara, işletmeci müdür gerekmektedir. Öğretmenler görevlerinin gereği öğretme işini yapacak, yönetim işini de profesyonel yöneticiler yapacaktır. İşte aslında o zaman hem öğretim seviyesi hem akademik seviyenin yukarıya çıkması daha kolay olacaktır.

Her neyse sonuçta bugünden yarına değişecek bir durum olmasa da ilerleyen süreçte bu durum göz önüne muhakkak alınacaktır. Biz de bugün yarın atanacak olan Selçuk Üniversitesi Rektörü’ne şimdiden başarılar diliyoruz. Konya için hayırlısı olsun.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erhan Dargeçit Arşivi
SON YAZILAR