Erhan Dargeçit

Erhan Dargeçit

Meclis aritmetiği değişirse siyaset de değişir

Meclis aritmetiği değişirse siyaset de değişir

Meclis aritmetiği değişirse siyaset de değişir

İnsanlar demokrasiyi sanki herkesin istediğini yapabileceği bir rejim olarak görürler. Hâlbuki demokrasi, bir kurallar bütünüdür. Yani ortada kurallar vardır ve “bu kurallara uyarsan demokratsın uymazsan demokrat değilsin” gibi bir düşünce, demokrasinin en kabataslak anlatımıdır.

Bu tanımı anlamayanlar, kendi kafalarına göre bir tanım yapar ve o tanıma uyarlar. Buna da demokrasi derler. Tabii ki, insanların, diğer insanları kıyafetlerine göre yaftaladıkları gibi, siyasi düşüncesine, kılık kıyafetine göre demokrat veya demokrat olmayan diye sınıflandırmalarını da unutmamak lazımdır.

Demokrasiyi bir kültür olarak görebiliriz. Demokrasi toplumun her anında-her zamanında uygulanması gereken bir kültürdür. Buna demokrasi kültürü diyebiliriz. Demokrasi kültürünü oluşturmanın en önemli şartı öncelikle sorgulayan vatandaşın olması ve bu sayede iyi bir yönetimin oluşması. Demokrasinin işleyişini sağlamak istiyorsak öncelikle toplum içinde demokrasi kültürünü oluşturmalıyız. Demokrasi kültürünün oluşabilmesi için öncelikle Demokrasiye olan inancın artması gerekir.. Bu şekilde toplum içinde demokrasi kültürü oluşur.  Demokrasi kültürünün temeli hoşgörüye dayanmaktadır. Birbirimize hoşgörülü olursak sorunlarımızı çözmek daha kolay olur.

Bu bahsettiğim demokrasi kültürü içerisinde, gelin şöyle bir fikir jimnastiği yapalım: 16 Nisan 2017 tarihinde bir referandumla Anayasa’nın 18 maddesi değişmişti. Halihazırda bu Anayasa değişikliğinin ne işe yarayıp yaramadığı tartışılıp durmakta. Bilindiği üzere İktidar tarafı Anayasa değişikliğinden yana olduğu gibi muhalefet tarafı da Anayasa’nın değişmemesini savunuyorlardı. Anayasa değişsin diyenler, bu değişimle ülkenin “uçacağını” söylüyorlardı. Anayasa değişmesin diyenler de “tek adam” yönetimi olacak diyorlardı. Gelinen aşamada iki taraf da çok haklı çıkmadı. Yani ne ülke büyük bir ivme kazanıp, “uçtu”. Ne de ülke normal alıştığımızın dışında bir tek adam yönetimiyle karşı karşıya kaldı. Dolayısıyla aslında tahlilleri ortaya iyi koyamadıkça fayda ve zarardan bahsetmemiz kolay olmayacaktır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan malumunuz olduğu üzere baskın bir karakter. Yani tam anlamıyla liderlik vasıflarını üzerinde taşıyan bir LİDER. Aynı şekilde Ak Parti de TBMM’de baskın bir sandalye çoğunluğuna sahip bir grup. Yani TBMM’de şu anda 12 parti temsil edilmekte ve 7’de bağımsız milletvekili bulunmakta. MHP’yi saymazsak geriye kalan 11 parti vekilleri ve 7 bağımsız vekilin sayısını toplayınca Ak Partili milletvekillerinin 50 civarında gerisinde kalıyor. Yani kısacası baskın bir Ak Parti grubu TBMM’de hakim olduğu gibi baskın ve lider karakterli bir Genel Başkan da Ak Parti’ye hakim. Dolayısıyla Lider’in kararları Ak Parti grubunun oylarıyla birleştiği zaman diğer partilerin pek bir esamisi okunamıyor.

Şöyle bir değişik aritmetik yapalım: İktidar partisi ve muhalefet arasındaki sandalye sayısı böyle olmasa da mesela iktidarın 300 civarında, muhalefetin de 300 civarında olduğunu varsayalım. O zaman hem muhalefet açısından hem de iktidar açısından büyük bir uzlaşma şartı oluşmayacak mıdır? Gerek iktidar bir yasa çıkarabilmek için muhalefetle uzlaşmak zorunda kalacak; gerekse muhalefet yasa çıkartmamak için bir uzlaşma yolu deneyecektir. O zaman TBMM daha aktif ve etken bir şekilde siyasete yöne verecektir.

Benim düşüncem bundan sonraki ilk seçimlerde muhalefet ve iktidar birbirine yakın sandalye sayılarıyla Meclis’te temsil edilecek ve Cumhurbaşkanı kim seçilirse seçilsin Meclis’ten onay almadan yönetim gösteremeyecektir.

TBMM’nin bu yönüyle siyaset üretmesi ve halkın hepsini temsil edecek bir niteliğe ulaşması beklenilen ve gerekendir.

Dostlukla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Erhan Dargeçit Arşivi