Her yılın sonunda, aralık ayının sonlarına yaklaştıkça malumunuz bir “yılbaşı kutlama” gündemi vardır. Dün belirtmiştim; Anadolu insanı her yeni yıla girişte bir kutlama yaparak iyi dileklerde bulunur. Bu durum da ne onu dinden çıkarır ne de İslam düşmanı yapar. Tabii ki cühela grubu kendince yine insanları “cennetlik veya cehennemlik” olarak ayrıştırması için bir bahane yaratmış durumdadır.

Dünkü yazımda bunları detaylıca aktarmaya çalışmıştım. Gazetemizi baskıya hazırlayıp, matbaaya gönderdikten sonra işyerimizden çıktık. Her zaman yaptığım gibi yolum üzeri olduğundan Metro markete uğrar hem su hem de meyve alırdım. Pazar akşamı da işten çıktım ve oraya uğradım. Ne göreyim; koskoca Metro marketin otoparkında araç park edecek yer yok. Metro’yu da ilk kez bu kadar işlevsel gördüğümü de ifade etmeden geçmeyeyim.

Neyse zar zor bir yer bulup arabamızı park ettik. İçeriye girdim. Ve bir kez daha hayretler içerisinde kaldım. Tüm kasalar açıktı ve de tüm kasalarda öyle bir sıra vardı ki, beklersem zannederim sıramın gelmesi saatleri bulabilirdi. O kadar sırayı beklememek için tabii ki alışveriş yapmadan çıktım.

Eve giderken yolumun üzerinde Novada AVM vardı. Oradan geçerken bir kez daha hayretler içerisinde kaldım. Novada’nın otoparkı dolu olduğu gibi aynı zamanda Novada’nın önünde bulunan “döner kavşağa” da araçlar park edilmişti. Ve inanın açıldığından beri ilk kez Novada’yı bu kadar kalabalık gördüm.

Bu şaşkınlıkla eve geldiğimde birkaç dostla telefonda görüştük ve diğer marketlerde de durumun aynı olduğunu öğrendim.

Daha sonra gece Konya’daki eğlence dünyası ile ilgili bazı arkadaşlarımla telefonda görüştük. Eğlence yerlerinin ve otellerin ağzına kadar dolu olduğunu öğrenince bir kez daha şaşırdım.

Yani Konya’da yeni “yılın karşılanması etkinliklerinin” bu kadar yoğun bir şekilde hazırlık içerisinde olması beni oldukça şaşırttı.

Tabii ki buradan varılan sonuç aslında en başta belirttiğim üzere; Konyalı da bir Anadolu insanı olarak bir yılın daha bitip yeni bir yılın başlamasını kendine göre mütevazi etkinliklerle kutlamaktan zevk alıyor. Ve bunun bazı cühela takımının belirttiği gibi “sanki İslam dinine karşıymış” gibi gösterilmesini doğru bulmuyor ve desteklemiyor.

Burada yapılacak olan en güzel davranış, kimin, neyi, nasıl kutladığından ziyade, “kendin ne yaparsan yap” şeklinde olmalıdır.

Vatandaşları, “yılbaşı kutlayanlar” ve “yılbaşı kutlamayanlar” diyerek ikiye ayırmaya çalışmaya, halk olarak prim verilmez. Bunu en iyi gösteren örneklerden birisidir aslında bu “yılbaşı” kutlamaları…