24 Haziran seçiminden sonra İyi Parti’nin MHP ile neredeyse eşdeğer oy alması ve genelde aynı tabana dayanması ve de üç aşağı beş yukarı aynı milletvekili sayısına sahip olması aslında AK Parti’nin elini güçlendiren bir argümandı. Yani seçimden sonra AK Parti’de “MHP olmazsa, İyi parti var” düşünceleri oluşmuştu. Yani burada AK Parti’nin eli biraz daha güçlü durumdadır, bunu bilmeli.

Ve dün itibariyle Cumhur ittifakı çatırdamış, yerel seçim ittifakı bitmiştir. Her ne kadar MHP’liler “Ak Parti ile ilişkilerimiz bitti” diye sevinseler de olayın aslı Cumhur ittifakının devamı ve yerel seçimde ittifak yapılmamasıdır.

Ancak ilginç iki konuya değinmek lazım:

Birincisi; Devlet Bahçeli Grup toplantısında konuşurken ilk olarak söyledikleri İttifak’ın bittiği idi. Yani öyle anlaşıldı. Ve salon “alkış-kıyamet” yıkıldı. Ayrıca sosyal medyada yer alan MHP’li, ülkücü kimlikler olayı yanlış anladı ve İttifak’ın bozulduğunu düşünerek, AK Parti’ye zehir zemberek sözlerle saldırırken, Genel Başkan Bahçeli’nin de yaptığının çok iyi olduğunu belirten açıklamalarda bulundular.

İkincisi; Cumhurbaşkanı Erdoğan Grup toplantısında konuşurken, “herkes kendi yoluna” sözünü söylediğinde de AK Parti Grup Salonu yıkıldı.

Şimdi buradan yola çıkarak, görünen o ki; MHP tabanı AK Parti ile ittifaktan çok memnun değil. Aynı şekilde AK Parti tabanı da MHP ile ittifaktan çok memnun gözükmüyor. O zaman bu ittifak sadece genel başkanların istediği bir ittifak mı? Ya da bu ittifakı kim istiyor?

Yerel seçimdeki ittifak zaten anlaşılması güç bir ittifak şekliydi. “Bazı yerlerde biz aday göstermeyelim, bazı yerlerde siz aday göstermeyin” şeklinde bir ittifak şekli olur mu? Örneğin, Konya’da AK Parti, 32 belediyeden neredeyse hepsini aldı. Şimdi kendi aldığı yerlerden MHP’ye ikram etmesi düşünülebilir mi? Dolayısıyla aslında yerel seçimde ittifak mantığı zaten bence ölü doğan bir mantıktı ve sonuçta olması gereken oldu ve bu ittifak isteği sona erdi.

Tabii ki “Andımız”a yüzde 100 sahip çıkan bir partiyle, Türk olmayı ırkçılıkmış gibi algılayan bir partinin; “kader mahkumlarına” af isteyen bir partiyle, hapishanelerde kader mahkumu olmadığına inanan bir partinin, ittifakı bundan sonraki dönemde ne kadar sürer bunu da kestirmek zor ama sonuçta İyi Parti de Meclis’te ve de Meral Akşener Grup konuşmasında üzerine basa basa affa karşı olduğunu da ifade etmişken ittifak el değiştirir mi bekleyip göreceğiz.