Gelecek Parti’sinden CHP Selçuklu Kongresi’ne

Konuya aslında dünkü yazımızda başlamıştık ama maalesef ayrılan yer yeterli olmayınca bugün devam ediyorum. Dünkü yazımızda sosyal ilişkilerden bahsederek, MEDAŞ’ın 10.yılını kutlarken, İl Emniyet Müdürümüzün basınla buluşmasından bahsetmiştim. Bugünkü yazımda da biraz siyasal ilişkilerden bahsedelim.

DAVUTOĞLU, GELECEK PARTİSİ’Nİ KURDU

Ak Parti’nin dışişleri eski bakanlarından ve yine Ak Partili eski başbakan, hemşerimiz Ahmet Davutoğlu nihayet beklenilen partisini hayata geçirdi. “Beklenilen” diyorum ama takip edenlerin bildiği üzere baştan beri benim şahsi fikrim bu partinin kurulmayacağı idi. Dolayısıyla her fırsatta Ahmet Davutoğlu’nun etrafındakilere “Sayın Davutoğlu’nu rahat bırakın, kendinize mevki-makam bulmak için parti kurmaya yönlendirmeyin” diye söylüyordum ama Ahmet Davutoğlu da bu baskılara dayanamamış olsa gerek ki geçtiğimiz hafta sonu partisinin kuruluş dilekçesini verdi. Ne diyelim, ülkeye hayırlı olsun.

“Bu partiden bir şey olmaz” demek çok yanlış bir bakış açısıdır. Yüzlerce insan bir araya gelip bir örgütlenme yapıyorlarsa bunun adına da parti diyorlarsa illaki iyi-kötü etkileri muhakkak ki olacaktır. Seçim döneminde olmadığımız için seçim anketleri çok fazla sonuç vermez (Hoş bizim anket firmalarımızın büyük çoğunluğu, seçim döneminde de bu işi beceremezler ama…). O nedenle, “şu kadar oy alır, bu kadar oy alır” gibi laflar abesle iştigaldir. Ne olabilir, sorusuna da kısaca bir değineyim isterseniz? Öncelikle Ahmet Davutoğlu’nun partisi Türkiye’de bir karşılık bulamasa bile her halükarda Konya’da bir karşılık bulur. Ak Parti’nin oy kaybetmeye başladığının gözüktüğü bu dönemlerde Konyalı, kendi hemşerisine sahip çıkıp, Sayın Ahmet Davutoğlu’na az da olsa destek verecektir. Ak Parti’de bu bağlamda Gelecek Partisi’ne bir miktar bölünme yaşayacaktır. Yani bu saatten sonra Konya Belediyelerinin sadece Ak Partili belediye başkanlarının olmayacağı gözükmektedir. Tabii ki burada Ali Babacan’ın partisinin de muhakkak etkisi olacaktır. Dolayısıyla son tahlilde şöyle bir baktığımızda Ahmet Davutoğlu’nun partisi, Ali Babacan’ın partisi, Erbakan’ın Yeniden Refah Partisi ve Saadet Partisi Konya’daki oylarda bölünme yaşamasına ve Ak Parti’nin de bundan ekleneceğini göstermektedir.

Öteki taraftan kurucularına baktığımız zaman beklenildiği üzere Musa Arat, Mustafa Baloğlu, Abdullah Başcı, Ömer Ünal, Ali Akmaz gibi isimlerini görüyoruz. Burada asıl ilginç olan Ahmet Davutoğlu’na yakınlığı ile bilinen hatta aynı zamanda akrabası olan Kerim Özkul’un kurucuların içerisinde yer almamış olmasıdır.

CHP, SELÇUKLU’DAN BAŞLADI

Ak Parti, İyi Parti gibi CHP’de de kongre süreci başladı. Ak Parti, ilçelerde delege seçimlerini yapıyor. İyi Parti’de de sanırım seçimler Ocak ayı itibariyle başlayacak. CHP, delege seçimlerini bitirdi ve geçtiğimiz hafta sonu Konya’da ilk olarak Selçuklu ilçesinde ilçe kongresini yaptı. Her kongrede olduğu gibi CHP’de yine iki aday yarıştı. Ve mevcut başkan Ali Naci Çobanoğlu seçimi kazanarak “göreve devam” dedi. Başkan adayları konusunda beklenilen ve alışılagelmiş CHP ilçe kongresi dışında bir şey yoktu. Ama ilginç olan konu eski milletvekili Hüsnü Bozkurt’un her ne kadar “sizin şahsınıza söylemiyorum” dese de Abdüllatif Şener’i eleştirmesiydi. Eski milletvekili Bozkurt, özetle ilçe ve il yönetimlerinin güçlü ve dirayetli olması gerektiğini aksi halde genel merkezin partili bile olmayan adayları milletvekili adayı gösterebileceğini ifade ederek, son genel seçimlerde Konya’dan 1.sıraya Abdüllatif Şener’in 2.sıraya da Saadet Partili Abdülkadir Karaduman’ın getirilmesine atıfta bulundu. Ardından, Milletvekili Abdüllatif Şener bu konuşmaya cevaben bir buçuk yıldır kendisi hakkında CHP’li olmadığı konularında yapılan parti içerisindeki konuşmalara cevap vermediğini ilk defa vereceğini belirtti. Abdüllatif Şener, “CHP Türkiye’de iktidarın en büyük alternatifidir. İktidarı sadece yüzde 30’a, yüzde 50’ye, 60’a hitap ederek olamayacağını, yüzde 100’e hitap etmesi gerektiğini” söyledi. Bu arada ekonomi konusunda da konuşan Şener, Marx’ın ekonomi kuramına da gönderme de bulundu.

Yani anlayacağınız CHP’de ilçe başkanı adayları gayet demokratik bir biçimde yarışırken, kongreye iki milletvekilinin tartışması damga vurdu. Umut edelim, CHP kongreleri tartışmalarıyla değil demokratik sürece katkılarıyla gündemde kalsın. Bu vesileyle yeniden başkanlığa seçilen Ali Naci Çobanoğlu’na ve tüm yönetimine başarılar diliyorum.