Her kitap derin bir deryadır
Sorarım sizlere! Hiç okuyanla okumayan bir olur mu?
Kitapların okuma alışkanlığı üzerinde önemli etkileri vardır. Kitaplar aracılığıyla daha çok okur, daha çok bilgi ediniriz. Aynı zamanda kitap, insanlara dost olur. Onunla vakit geçirir, onunla besleniriz. Çoğu evde kitaplık ve kitaplar aksesuar amaçlı da kullanılmaktadır. Oysaki kitaplar ne aksesuardır ne de tozlu raflarda kalacak bir nesne. Kitap okuma alışkanlığı her insana yeterince kazandırılmamış olsa bile hiç kimse kitabın sağladığı güzellik ve faydaları inkar edemez.
Birey, okuma-yazma öğrendiği andan itibaren kitaplara sarılmalıdır. Ona bu alışkanlığı kazandıracak olan kuşkusuz ailesidir. Çevremize baktığımızda hiç kitap okumayan veya her gün kitap okuyan insanlar görürüz. Okuyanlar kitabı tanımış ve ona bağlanmış kişilerdir. Okumayanlar ise kitabı tanıma zahmetinde bulunmamışlardır. Aslında kitabın o büyülü dünyasına girseler görecekler ki; her kitap derin bir deryadır.
Dolayısıyla okumayanlar, kitaplardaki büyünün farkına varamamışlardır. Araştırmalar gösteriyor ki maalesef ülkemizde kitap okuma oranı oldukça düşüktür. Okul çağında bu alışkanlığı edinememiş kişi, gelecek zamanlarda da kitap okumamaktadır. Bu nedenle kitap okuma alışkanlığı okullarda, kitabın önemini bilen ve öğrencileri bu konuda bilinçlendirmeyi ilke edinen öğretmenler aracılığıyla yapılmalıdır.
Ayrıca anne ve babalar da çocuklarını bu konuda yetiştirmelidir, çünkü insan ailesini örnek alır. Dünyada cehaleti yok edecek tek şey bilgidir. Bilginin ve güzelliğin anahtarı olan kitapları hayatımızın başucuna koymamız gerekmektedir. Kitap okuyan toplumlar bir adım değil on adım öndedir.
Onun içindir ki hiç okuyanla okumayan bir olur mu!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.