Evladımın Yırtması
—Baba, yırttık.
—Neyi yırttık evlat.
—Aile şirketini ekonomik darboğazdan kurtaracağım.
—Nasıl yapacaksın bunu?
—Öyle bir yol izleyeceğim ki işletmemize müthiş müşteri akacak. Sürümden kazanacağız. İşlem hacmimiz artacak. Paraya para demeyeceğiz.
—Söyle artık, nasıl yapacaksan bunu. Amerika'yı yeniden mi keşfedeceksin yoksa?
—Şu bizim ürettiğimiz ürün var ya. İşte onu 14 liradan müşterilerimize vereceğim.
—Maliyetin altında değil mi bu?
—Aynen öyle.
—Zararına satış yapacaksın yani.
—Evet.
—Bizi iflasa götüreceksin demek bu.
—Tam öyle denmez. Piyasayı canlandıracağım.
—Sen şu dilinin altındaki baklayı çıkar hele.
—Şöyle: Şimdi biz ürünümüzü 14 TL'den vereceğiz. Verdiğimiz bu ürünü 26 liradan geri alacağız.
—Nedin lan sen? Sarhoş musun yoksa diyeceğim ama bilirim, içki içmezsin. Sen kendinde misin oğlum yoksa biri kafana mı vurdu? Sana işletmeyi bıraktım, sana kredi açtım diye beni pişman etme.
—Kızma baba.
—Kızdığım yok. Yalnız macera peşindesin. Maceradan maceraya koşuyorsun. Yetmedi mi üzerimize karlar yağdırdığın. Hele bu yeni macera tam bir felaket. Bitip tükenmemiz demektir bu. Bitmekle de kalmayız, ödeyemeyeceğimiz borç batağının içine saplanmaktır bu.
—Yav baba!
—Yav deme bana. Kendinde misin sen? Aynı ürünü 14 liraya vereceksin. Ardından aynı ürünü 26 liraya alacaksın. Nereden baksan -12 içeridesin. Senin kârın nerede burada? Külliyen zarar değil mi bu?
—Öyle görünüyor ama buradaki ayrıntıyı kaçırmamak lazım. Ben 14'e verirken peşin veriyorum. 26'dan alırken veresiye alıyorum.
—Sonuç, kar yok ve -12 içteyiz. Bana ve aileme kötülüğün ne oğlum? Güvenmekten başka ne yaptık sana?
—Daha bitmedi baba.
—Anlat bakalım şu herzeni. Dinliyorum.
—Bizden 14'e malı peşin alandan biz, 26'ya geri veresiye aldık. Bizden ürünü 14'e alan müşteri, kendi müşterilerine 20-21 vadeyle verecek. Sonra buradan kazandığını 40 lira vade ile satacak.
—Dur hele. Yanlış anlamadıysam, senden 14'e alan geri sana 26'ya, başkasına 21'e, bir başkasına 40'a verecek öyle mi?
—Aynen öyle.
—Bizim kârımız nerede burada evlat? Sen kendi şirketimizi değil, 14’e verdiğin adamı kâra geçirmek için bu ticareti yapıyorsun.
—Piyasayı canlı tutmak için buna mecburdum.
—Sen piyasayı canlı tutarken kendin canlı kalabilecek misin?
—Deneyeceğim baba. Başka çare yok. Olmadı vazgeçeriz. Bu arada bir şey daha yaptım.
—Ne yaptın?
—14’e verdiğim müşteri karşı tarafa yüzde 21 ile veriyordu ya.
—Eee?
—Bunlar bu yüzde 21’den zarar ederlerse üzerini de ben karşılayacağım.
—Şaka yapıyorsun?
—Hiç bile değil. Anlaşmayı yaptım bile.
—Oğlum, senin yırtman bu mu?
—Bu baba.
—Allah’ım, sen benim aklıma mukayyet ol. Bu oğlana da akıl ver.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.