Ahmet Bilgiç

Ahmet Bilgiç

Şehirler için ulaşım planlamasının önemi-2

Şehirler için ulaşım planlamasının önemi-2

2.Bölüm

Koronavirüs ile ilgili yapılan planlama çalışmalarına geçmeden önce Konya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Planlama ve Raylı Sistemler Daire Başkanlığı’nın ulaşım verilerine bir göz atalım. 

İl sınırları içerisinde ulaşım hizmetlerinin güvenli, düzenli, ekonomik, rasyonel ve sürekli bir şekilde sağlanmasını temin amacıyla sefer tarifelerini düzenlenmekte ve bu seferler otobüsler ile gün içinde ortalama 3.148 sefer ile 120.244 km. yol kat edilmektedir. 2019 yılı Aralık ayı sonu itibariyle 648 otobüs ile bir yılda 60.690.689 yolcu, 72 tramvay ile 27.049.073 yolcu, toplamda 87.739.762 yolcu (Bu sayılara yolcu sayılarına resmi kıyafetli, engelli vb kartsız binişler hariçtir. Kartsız binişler toplam binişin yaklaşık % 12 sini oluşturmaktadır.) taşınmıştır. Dünya’nın etrafını 3 kez tur atacak kadar yol kat eden ve Arjantin nüfusunun iki katı, Kanada nüfusunun 3 katı, Hollanda nüfusunun 7 katı yolcu taşıyan 1.846 personeli de bu vesile ile alkışlamak gerekir.

Bir sene önce alınan önlemler hayati önem taşıdı.
Konumuza dönecek olursak; Koronavirüs salgını Çin’de ilk duyulduğu anda toplu ulaşım gündemli bir toplantı yapıldı. Toplantının gündemi; araçların temizliği, duraklarda kurulması planlanan el dezenfektanlarının satın alınması, personelin verimli kullanılması, sefer sayılarının biniş sıklığına göre artırılması, otobüs ve tramvaylarda iç koruyucu önlemlerin alınması olarak belirlendi. Şubat başında yapılan bu toplantıda konuşulanlara Mart başında ihtiyacımızın olacağını kimse kestiremezdi.

Aralık 2019’dan itibaren araçlarının dezenfektasyonu ve görünür temizliği kurulan ekiplerce yapılmaya başlanmıştı. Şubat ayı ile beraber dezenfekte çalışmaları ile günlük olarak yapılan temizlik çalışmalarının periyodu artırıldı.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’ın bu dönem verdiği öncelikli talimatlarda bu konuları içeriyordu.

Başkan Altay;

  1. Tüm toplu ulaşım araçlarında hijyen konusunda gerekli çalışmalar yapılacak.
  2. Şoför ve vatman ile diğer personelimizin sağlık koşulları dikkate alınarak personel planlaması yapılacak.
  3. Otobüs ve tramvayların yoğun olarak kullanılan duraklarında dezenfektasyon için hazırlıklar yapılacak.
  4. Toplu ulaşımda sirkülasyonu azaltmak için hangi yolcu nerede iniyor ve biniyor bunun verileri toplanacak.
  5. Hangi seferlerde yoğunluk yaşanırsa yedek araçlarla yoğun seferin ön veya arkasına uygun saatte seferler ilave edilecek.

Talimatlarını Şubat ayında ilgililerle paylaşmıştı.

Daha virüs Türkiye’de görülmeden alınan tedbirlerin ileride tüm toplu ulaşım çalışmalarını nasıl rahatlatacağını kimse bilemezdi. Bu dönem (Şubat ayı) şöyle de bir korku vardı, salgının yayılması önlenemez ise ulaşımı ayakta tutmak için farklı planlarımızı da devreye sokmalıyız. En kötü senaryo çalışacak personel bulunmayacak kadar salgının yayılmasıydı.

Ocak ve Şubat ayları sürekli toplantılarla geçiyor, Dünya’da toplu ulaşım ağları inceleniyor ve nüfusa oran yapılarak Konya’nın gelecek aylarda olası en iyi ve en kötü ulaşım grafikleri ortaya konuluyordu. Bazı sorularda denklem bilinmeyeni arttıkça tereddüt de artıyordu.

Sloganımız; Pani yok, birlikte mücadele edeceğiz.
Böyle zamanlarda yöneticilerin moral ve motivasyon amaçlı duruşları ekipleri rahatlatmak için en önemli kozdur. Yönetici ekibini en zor şartlara hazırlarken aynı zamanda moralini yüksek tutacak bilgileri de verirse verim elbette artacaktır. Konya Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’ın tüm çalışanlara ve vatandaşlara söylediği “panik yok, birlikte mücadele edeceğiz” cümlesi bu mücadelenin mottosu oldu.

Türkiye’nin canla başla ötelemek için çalıştığı bunda da Dünya’ya örnek bir başarı sağladığı Koronavirüs Türkiye’de görüldü.

Koronavirüs Türkiye’de
11 Mart 2020 tarihinde saat 00.53’te Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın canlı yayında söylediği “Çin’in Vuhan kentinde bulunan tam 90 gün önce ortaya çıkan yeni Korona virüsü başka birçok ülkeye buluşmasına, küresel yayılım göstermesine rağmen Türkiye olarak süreçte büyük bir başarı gösterdik. Komşu ülkeler bizim aldığımız sıkı tedbirleri almadı. Bu an burada olmamın nedeni bu saate dek gösterdiğimiz şeffaflık ve bunun devam edeceğinin teminatıdır. Size üzücü ama korkutucu olmayan haberi bildirmek istiyorum. Bugün akşam saatlerinde Korona virüsü şüphesi olan bir vatandaşımızın test sonucu pozitif çıktı. Yüksek ateş ve öksürük şikayetinin araştırılması sonucu tanı konmuştur. Hastanın virüsü Avrupa’dan aldığı tespit edilmiştir. Hasta bir erkektir ve genel durumu iyidir. Aile bireylerin hepsi gözetim altındadır ve her biri şüpheli kabul edilmiştir” sözleri yerel yönetimler için farklı bir yolun başlangıcı oldu.

O akşam yerel idarecilerin hepsi muhtemelen telefonlarla gece yarısı yarın ne yapılacak? konularını konuştu. Biz de öyle yaptık ama bir şansımız vardı; planımız hazırdı. Hatta 2019 yılında Pandemi ile ilgili Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan acil eylem planı dahi masamızda duruyordu.

Zor şartlarda karar alırken, elimizdeki veriler imdadımıza yetişiyor

Krize karşı hazırlıklı olmak, krizi en az zararla atlatmanın temel ilkesidir. Hep anlatılır iyi yönetici olmanın şartlarından birisi, iyi yönetici kriz anında kendini gösterir. Normal şartlar altında alınan kararlar ile Pandemi gibi olağanüstü durumlarda alınan kararların baskısı aynı değildir. Kısa sürede karar alacaksınız ve aldığınız karara verilecek reaksiyonu kestiremeyeceksiniz. Bu yönetici için en zor zamanlardan biridir.

11 Mart tarihinden sonra Toplu Ulaşım hizmetleri çok başka bir yola girdi. Her gün canlı olan bu yapıyı ayakta tutmak için kararlar alındı. Herkesin sıklıkla konuştuğu isim elbette Ulaşım Planlama ve Raylı Sistem Dairesi Başkanı Hasan Görgülü ve ekibiydi.

Türkiye Korona ile mücadelede neler yapılmalı konusunu tartışırken Konya’da daha önce alınan önlemler hayata geçiriliyor, ulaşım ile ilgili somut veriler ortaya konuluyordu. Burada en önemli husus bilgiye ulaşabilme rahatlığıydı. Daha önce yapılan teknolojik yatırımları kullanmanın tam zamanıydı. Hangi hatta kaç kişi taşınıyor. Kim nerede biniyor ve indiğinde aktarmasını hangi güzergaha yapıyor? Bir gün önce ve sonra aynı yolcular mı taşınıyor ve şehrin iç taşıma dalgası hangi yönlerde yaşanıyor. Tüm bu soruların cevapları o gün ve sonraki günler için vazgeçilmez bir veri kaynağıydı.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Bilgiç Arşivi