Şule Taşkıran

Şule Taşkıran

Ateş

Ateş

Hayatın boyunca hep sende olan ama hiç gelmeyen ve senden hiç gitmeyen şey nedir? Hayatın akışını değiştirmek istiyorsunuz , rüyadan uyanmak istiyorsunuz, hayatın kontrolünü ele geçirmek istiyorsunuz buna var mısınız?

Zihin ölümden korkar çünkü öldüğü zaman zihin yok olacağını bilir ama hayat ölümden korkmaz çünkü hayat ölümle beraber son bulmaz ama zihin son bulur. Bizler de hızlıca başarılı olmak isteriz ama doğal hayat öyle değildir . Doğal hayat yavaş yaşanır ve başarılı olmak isteyen insanların cesaret ile birlikte sabırlı olmaya ihtiyaçları vardır. Generallerden biri yüzbaşısının devamlı sarhoş olduğunu gördüğü için onu vazgeçirmek adına çabalamak istemiş ve demiş ki; alkolü bırakırsan seni binbaşı yapacağım, yüzbaşı ise cevap vermiş generalim buna ne gerek var ki , ben sarhoş olunca zaten general olabiliyorum …

İnsanlar acele etmek ister ama olaylar acele ile olmaz emek ister, zaman istenir yani başarılı olmak İçin ateşten geçmek, pişmek gerekir, yanmak gerekir .Ateş pek çok şeyi temizleyebilir . Kimya laboratuvarına gidin eğer ateş yoksa hiçbir şey üretilemez, nefes alırken bile içimizde ateş bulunmuyorsa oksijen yok olur, bebekler doğduklarında nefes alırken ciğerleri yanıyor, ateş temizleyicidir. Başarılı olmak istiyorsak ilk önce sabır ateşinden geçmemiz gerekebilir. Başarı denilen şey pazarda satılmaz, kazanmak için emek ister. Zihin acele etmek ister çünkü zihin hayat bitince biteceğini bilir, hayat acele etmez yavaş ilerler . Mesela 10 yaşındaki bir çocuğa çok fazla hormon yükleyerek 20 yaşında gibi görünmesini sağlayabiliriz peki bu çocuk gerçekten 20 yaşındaki bir insanın tüm donanımlarına sahip olmuş olabilir mi ? Sadece dış görünüşü ile belki ama çok şey eksik kalmış olur. Bizim uyanmamız gerekir , hep düşünerek bir şeyler elde edebileceğimizi zannediyoruz ve hep karamsar düşüncelerin içindeyiz. Bu şekilde acı dolu şeyler gelir aklımıza. Örneğin, şuan bulunduğun odadan çıkabilir misin desem çıkabilirsiniz değil mi çünkü gözleriniz var düşünmenize gerek yok ama gözleriniz olmasaydı düşünürdünüz şimdi nasıl çıkıcam bu odadan diye? Görmeyenler düşünür, bilenler, görenler düşünmezler .

Allah var mı yok mu diye soruyorlar ya arkadaşlar, bunu sormana gerek yok, esas soru şu olmalı; Allah’ı görebilecek gözün var mı ? Allah’ı bilecek bilince sahip misin … Mesele bu aslında. Allah var mı, yok mu değil. O bilincin, o gözün var mı, yok mu ? Onu duyacak kulağım var mı ?

Şimdi körün birisi ışığa inanmıyormuş , herkes onu ikna etmeye çalışıyor ışığın olduğunu anlatıyorlarmış ,ama kör inanmıyor ve inat ediyormuş . Işık varsa sesini duyayım, tadına bakayım, yada kokusunu alayım diyormuş gözleri görmediği için diğer duyu organlarını sayıyormuş yada dokunabileyim en azından ışığa, diyormuş . Işık diye bir şey yok siz rüya görüyorsunuz diyormuş , saçmalıyorsunuz , hayal görüyorsunuz diyormuş. Sonra bu kör adamı bir bilgeye götürmüşler ve bilgeye ; efendim buna ışığın var olduğunu ispat edebilir misiniz, biz ispat edemedik .Bilge, ben Işığın var olduğunu ispat edemem ama benim çok iyi tanıdığım bir doktor var ona yönlendirelim kendisi çok iyi bir göz doktorudur . Sonra bu göz doktoruna giden kör adamın iyi bir tedaviden 1 yıl sonra gözleri açılır ve görmeye başlar sonra ışığı görür ve ispata gerek kalmaz. Bizler hayatı görebildiğimizi zannediyoruz geçmişiz bir kapının deliğinden bakıyoruz hafif sola bakıyoruz geçmişim acı dolu diyoruz, hafif sağa bakıyoruz gelecek ümit dolu diyoruz o kapı deliğinden bakarak hayatı göremeyiz, hayat o kadar basit değil ve pek çok kişi hayatı sadece kapı deliğinden gördüğü kadar zannettiği için acele etmeye çalışıyor her şey hemen olsun, çok kısa bir zamanım var diye düşünüyor. Kuranı Kerim’de inşirah Suresinde ; Şüphesiz her zorlukla beraber bir kolaylık var der… Allah’a inanıyorsanız , onun sözlerine de inanırsınız değil mi ? Ve şüphesiz her zorlukla beraber diyor her zorluktan sonra demiyor dikkat edin, yani Cenab-ı Hak bize diyor ki; sen kolaylığa odaklan çünkü sen şuan zorluk yaşıyorum dediğinde o zorlukla beraber kolaylıkta getirdim, bir zorluk yaşadığımızda aslında buradaki kolaylık nedir diye bakmamız gerekir. Bizlerin zihnide bize öyle bir oyun oynuyor ki gördüğü en ufak bir zorluğu büyütüyor ve çok acılar çekiyorum, her şey çok kötü diyoruz ama belki de o kötü değil şüphesiz kolaylık var, ayetin devamında şöyle diyor; Boş bulunduğun zamanlarda bir işe koyul, hareket et , birşeylerle meşgul ol, düşünme yap, düşünürsen ölürsün , just do it …Başka bir arkadaşın da diyor ki ; birazcık dinlensen , biraz boş dursana dediklerinde, hayır ayet diyor ki -kolaylık için hareket halinde olman lazım - bir sıkıntı geldiğinde , bir acı bir ateş geldi dediğinde güzel arkadaşlarım Siz o sırada birşeyle ilgileniyorsanız kolaylık geliyor, kolaylık var zaten. Sadece boş sıkıntıya. odaklanıyoruz, sorunları düşünüyoruz, sonra kendi kendimize bu sorunları büyütüyoruz sonra acı çekiyorum diye ağlamaya başlıyoruz hareket halinde olursak boş durmazsak o zaman Kolaylık bizimle beraber olur. Acele etmene gerek yok zaten Kolaylık Senle beraber büyüyor .

Hayat Nehri ; Acı ve Tatlı bir arada akıyor. Önce acı sonra Tatlı akıyor Değil, bir arada . Hayat Nehrinde Zorluk ve Kolaylık Bir arada akıyor. Arkadaşlar, Yaratıcı şartı ona bağlamış . Yani Sen güzel bir anne olmak istiyorsun ama önce acı çekiyorsun o zorlukla beraber güzel bir annelik var, yüksek bir maaşın olsun istiyorsun, Bilge kişi olmak istiyorsun kitaplar okuyorsun, dersler çalışıyorsun , sınavlara giriyorsun o zorlukla beraber bu rütbeler makamlar sende oluyor . Cenab-ı Hak Yaratıcı sistemi böyle kurmuş,sen bir tohumsun öleceksin ki parçalanacaksın ki ağaç çıkacak ,ölmeden ölümsüzlüğü kazanamazsın , yada ölmeden yeni bir hayata sahip olamazsın , her zaman öyle olmuştur değil mi önce tohum parçalanır sonra bitkiler, ağaçlar çıkar, tohum parçalanır yeni bir canlı ortaya çıkar ama o tohum parçalanırken bir acı olabilir, bir sıkıntı yaşanabilir, o sırada bize Cenab-ı Hak diyoki; Sen kolaylığa odaklan . Evet güzel okurlarım , uyandığınızda Hayatın Kontrolünü ele geçirirsiniz. Tek bir şeye ihtiyacımız var ; Uyanmaya … Bunun için Acele Etme , ateşin tadını çıkart, doğal hayat Sabırla akıyor .Ve ben size şu soruyu soruyorum ; Hayatın boyunca asla sana gelmeyen ve asla senden gitmeyen şey nedir ? İşte bu sorunun cevabını bulduğunuzda İşte o zaman Hayatın Kontrolünü ele geçirmiş olacaksınız .

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Şule Taşkıran Arşivi
SON YAZILAR