Sema Kavak

Sema Kavak

Sema KAVAK ile HAFTASONU

Sema KAVAK ile HAFTASONU

Okurken, lütfen sorulara ve yönergelere cevap vererek ilerleyin… çünkü bu güzel haftasonu biraz ilişkilerimize bakacağız… 
Hayatınızda olan kadın ya da erkekle; tanıştığınız, ilişkiye başladığınız dönemde hissettiğiniz; tutku, aşk, heyecan, sevgi, birlikte vakit geçirmekten sohbet etmekten keyif aldığınız günlere bir dönelim… ve şimdiye bir göz atalım… 
Aradaki fark az, orta, çok. Cevapları duyar gibiyim ama cevaplar sizde kalsın ben bu mesafeler neden oluşuyor, ona bakmak istiyorum…
Oysa o kadın da sensin, erkekte sensin… ne değişti???
Aslında yine birçok aynı cevabı duyuyorum ancak lütfen söylediğiniz şeyin bir bahane olduğunu, asıl neyin değiştiğine odaklanın…
Değişen en önemli şey, bizim ilişki ve iletişim kurma şeklimiz. Cümlelerimiz daha net, üslubumuz daha kırıcı… partnerimizin iyi yönlerine odaklanmak yerine kötü yönleri sürekli karşımızda. Oysa ilişkinin en başında neredeyse hiç kusuru yoktu bu kadın ya da erkeğin… 
Ne ara bu kadar değişti de kilosu, kahkahası, çorabı, giyimi, cinselliği, yemek yemesi, ailesiyle ilişkileri, kokusu seni rahatsız etmeye başladı ya da ilk zamanlar küçük nazlar kaprisler ya da kavgalar sarılarak öpüşerek çözülebilirken; şimdi neden çözülmez çözülemez hale geldi?
İlişkinin başlarında hissettiğimiz yaşadığımız şeylerin aynı kalmasını beklemek çok da doğru değil aslında çünkü yaşanılanlar sınırlı… ancak benlerin artık “biz” hikayesi oluşturma serüveninde paylaşımlar artıkça birbirinizin o olaylara dair duygu düşünce ve hareketlerini gözlemleme şansı ile birbirinizi olduğunuz gibi kabul etme ya da etmemeyle doğru orantılı kopuşlar ya da bağlanmalar başlıyor. 
Kopuşların en önemli tetikleyicisi eleştirmek. Çünkü eleştiren de eleştirilen de bir şeyleri doğru yapmıyor. Eleştiriyi doğru yapmayan partnere, eleştirilmiş olmanın kırgınlığı ile saldırıya geçilebiliyor. Burada önemli olan eleştirilerimizi doğru üslupla ortaya koyabilmek ve eleştirildiğimiz zaman “ben hiç öyle düşünmemiştim, haklı olabilirsin” diyebilmek, ilişkiyi ve iletişimi güçlendirecektir. Bir sonraki adım ise karşı tarafı küçümseyen bir tavır sergilemek. Bazen kırgınlıklarımız ve kızgınlıklarımız o kadar büyür ki, bununla baş etmek için karşı tarafı ezerek yol alınabileceği inancını doğurabilir. Oysa ki karşınızdaki sevgiliniz, karınız ya da kocanız… karşı tarafın geliştirmesini istediğiniz elbette belli alanlar olabilir, ona vurgu yapma şekli ezmek, hor görmek olmamalıdır… bunun yerine fırsatlar sunmak iyi bir çözüm olabilir. İlişkinin girdiği çıkmazda kendimizi savunma ihtiyacı oluşabilir. Ancak savundukça, “ben değil asıl suçlu sensin” çıkmazına girilebilir. Bu da gerilen bağların kopmasına neden olabilir. O yüzden kendimizi savunmaktansa, karşı tarafın ne söylemeye çalıştığına odaklanmak daha faydalı olacaktır. Son olarak, eleştirilen, küçümsenen, sürekli savunma ihtiyacından yorulan partner, bizimle bağ kurmayı reddeder, küser, duvar örer… böylece aramızda ki mesafeler artar, uçurumlar oluşur. Çünkü kavga, seninle iletişime geçmek bir şeyleri yoluna sokmak istiyorum çabasını daha çok ortaya koyarken, sessizlik; artık mücadele edilecek bir şey yok, pes ettim inancını daha çok barındırmakta, geri dönüşü olmayan yollara sokabilmektedir.
O yüzden, bugünden itibaren en kıymetlilerimize bir kulak verelim… ne demek istiyor anlamaya çalışalım emin olun bu yolda kazanan ben, sen değil “biz” olacaktır.
Sevgiyle kalın… 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sema Kavak Arşivi