Üzerine Bir de Sarılmışlar!
Üzerine Bir de Sarılmışlar!
Bayram bitti. Uygulanan sokağa çıkma yasağı ile birlikte çoğunluk evlerinde bayram(!) yaparken özellikle kırsal kesimdeki bazı insanlarımız, konan yasağı hiçe sayarak eski günlerdeki gibi bir bayram kutladılar. Daha doğrusu kutladıklarını telefonla ifade ettiler. Ben bana anlatılanların yalancısıyım.
Anlatılanlara göre birçok kırsal kesimde, var olan yasak uygulanmadığı gibi ziyaretlerde sosyal mesafeye de riayet edilmemiş. Hatta üstüne üstlük üzerine bir güzel de sarılmışlar. Belki de dönüp dönüp sarıldılar. Sarılma olduğuna göre el öpmenin de alasının yapıldığını söylemek mümkün. Bu anlayışa cahil cesareti mi, aymazlık mı, bir geleneği ödün vermeden yerine getirme coşkusu mu, bir samimiyet göstergesi mi yoksa bize bir şey olmaz mı, bayram yapamayıp evine kapananları çatlatmak arzusu mu dersiniz, bilmiyorum. Adını siz koyun.
Devletin -Zonguldak dahil- tüm illerde uygulanmak üzere koyduğu sokağa çıkma yasağı, şehir merkezlerinde gizli-kaçak yollarla kısmen, kırsalda ise hepten çiğnendi. Zira adı üzerinde yasak. Birçoğumuza göre yasaklar çiğnenmek için vardır. Çünkü yasakların hem cezp edici yönü hem de hava atma yönü var: “Efendim, yasak falan dinlemedim. Yakalandığım takdirde gözüm, kesilecek para cezasını bile görmedi. Adı üzerinde bayram bu ya!” diyecek. İster şehir merkezlerinde kaçak bayram ziyareti yapanlar ister kırsal kesimde güpegündüz rahat bir şekilde bayramlaşanlar için yasağa uymamalarından geçtim. Kendi sağlıklarını da mı hiç düşünmediler? Haydi kendi sağlıklarını düşünmediler, başkasının sağlığını da mı hesaba katmadılar? Haydi her şeyi göze alarak ziyaretleşme yaptılar, sosyal mesafeye niçin riayet edilmiyor? Bunu da geçtim. El öpmek ve sarılmak da neyin nesi… Bu düşünce yapısına sahip kafalar ne yasak dinler ne de devlet bunlara bir şey yapabilir. Devlet hangi birimizin kapısının önüne polis-asker diksin.
Diyelim ki kırsalda bayramlaşanlar birbirlerini biliyorlar ve bulundukları yerleşim yerinde testi pozitif çıkan kimse yok. Bölge tertemiz. Böyle bir yere dışarıdan kimse gelmese, yasağa rağmen normal bayramlarını yapsınlar. Hatta bu tür yerlerde yasak uygulamaya bile gerek yok. Bildiğim kadarıyla şehir merkezinde oturan bazı kimseler, bayram yasağı başlamadan bayram yapmak için soluğu köyünde, kasabasında aldı. Yani şehirde ikamet edenlerle kırsaldakiler bayram dolayısıyla karıştı. Sarılma esnasında “Sen şehirden geldin, bizden uzak dur, sizinle sarılmayalım” diye kaç kişi söyleyebilir?
Sanmayın ki yasağa rağmen yüz yüze bayramlaşanları kıskandım ve onlara gıpta ettim. Hiç gözüm yok. Dilediklerini yapsınlar. Ama yarın hastayım diye hastanenin yolunu tutmasınlar. Bu aymazlığın üstüne bir de devleti hastane masrafına sokmasınlar. Hepsinden geçtim, bu tür muameleler yani aymazlıklar, normalleşme adımlarını ötelemekten başka bir işe yaramayacak. İnşallah bayram dolayısıyla şehirden kırsala oluşan bu sirkülasyon, yok yere vaka sayısını tetiklemez. Şayet böyle olursa o zaman ayıkla pirincin taşını!
Burada vatandaşa serzenişte bulunduğum kadar bir serzeniş de devlet yetkililerine yapalım: Bre mübarekler! Bayram öncesi şehirden köye gidiş gelişlere niçin izin verdiniz? Siz, izin verirseniz biz, yani içimizden birileri izni böyle tepe tepe kullanır. Bayram sonrası yapılan testlerde anormal artış olursa bunda vatandaş kadar sizin de vebaliniz var. Bunu da hiç hatırınızdan çıkarmayın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.