Nihal Şahsenem Akköse

Nihal Şahsenem Akköse

İnsanoğlunun çevreye baskısı her geçen gün artıyor

İnsanoğlunun çevreye baskısı her geçen gün artıyor

İnsanoğlunun çevreye baskısı her geçen gün artmaktadır. Özellikle enerji üretiminde kullanılan fosil yakıtlara ek olarak hava kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği ve ses kirliliği günümüzün en önemli sorunlarını oluşturuyor. Son yıllarda buna ışık kirliliği de eklendi. Atmosfere salınan karbondioksit oranını azaltmak için gerçekleştirilen uluslararası işbirliklerine rağmen yapılan enerji üretim projeksiyonlarında kömür, petrol ve doğalgaz kullanımı yüksek oranlarda bulunmaktadır. Dolayısıyla karbondioksit salınımının devam edeceği, atmosfer ısısının artacağı kaçınılmaz bir gerçektir. Fosil yakıt kullanımını azaltmanın en önemli yolu, enerji tasarrufunu özendirmenin yanında, rüzgar, güneş, gibi çevreci ve sürdürülebilir enerji kaynaklarından yararlanma düzeylerinin geliştirilmesidir.

Size bununla ilgili çok güzel bir söz söyleyeyim: bunun gelişmişlikle ilgisini anlatan çok net bir söz bence:

HAVAYI SOLUYABİLİYOR AMA SUYU İÇEMİYORSANIZ GERİ KALMIŞ, SUYU İÇEBİLİYOR AMA HAVAYI SOLUYAMIYORSANIZ KALKINMIŞ BİR ÜLKESİNİZDİR…

Aslında plastik başlığına yazacaktım bu yazıyı ama düşündükçe yazdıkça sadece plastik değil genel bir kirlilik sorunumuz olduğu için bu yazıyı yazmaya karar verdim. Plastik şişeleri almak yerine termos kullanımının artmasının özendirilmesi lazım, Avrupalı pipeti bile plastik kullanmıyor artık. Genellikle tuvaletlerde yazar. Nasıl bulmak istiyorsan öyle bırak. Son derece anlamlı bir sözdür. Bu sözü, hayatımızın her alanında tatbik etmemiz gerekir aslında. Bizler caddeleri sokağı, bahçeleri, her yeri nasıl görmek istiyorsak öyle bırakmalıyız. ‘Elbette ki ben çevrenin kirli olmasını severim’ diyecek kadar akılsız bir insan yoktur. O zaman çevremizi temiz tutmalı, kirletenleri ise güzel bir şekilde uyarmalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nihal Şahsenem Akköse Arşivi