Otoskleroz (Kulak Kireçlenmesi) Nedir? Otoskleroz Sosyal Yaşantıyı Olumsuz Etkiliyor!
Otoskleroz (Kulak Kireçlenmesi) halk arasında kulak kireçlenmesi olarak da bilinen, orta ve/veya iç kulakta yer alan kemiklerde anormal kireçlenme veya kemik büyümesi nedeniyle işitme kaybına yol açan bir durumdur. Stapes taban fiksasyonu ve koklear kemik resorpsiyonu sonucunda iletim ve sensörinöral işitme kaybına yol açmaktadır. Otoloji pratiğinde kronik otitis mediadan sonra iletim tip işitme kaybının ikinci en sık nedeni klinik otosklerozdur. Toplumda genel görülme sıklığı histolojik otoskleroz olarak % 10’ dur. Bu olguların da % 10’unda klinik yakınma ortaya çıkmaktadır.
Otosklerozun kesin bir tedavisi olmayıp işitme kaybına yönelik olarak cerrahi müdahale veya işitme cihazı kullanımı önerilmektedir.
Otosklerozda Klinik Değerlendirme
Otosklerozda öykü, fizik muayene ve tetkiklerle tanıya gidilmektedir ancak otosklerozun kesin tanısı operasyon sırasında konulabilmektedir.
Otosklerozun en önemli semptomu işitme kaybıdır. Bunun dışında hastalar tinnitus ve baş dönmesinden de yakınabilirler.
İşitme Kaybı
Tipik otosklerozda işitme kaybı sinsi ve ağrısız olup yavaş progresyon gösterir ve hastalar özellikle tek kulak etkilendiyse işitme kaybının farkına varamayabilirler. Bundan dolayı hastaların işitme kaybının başlangıç yaşının tespiti her zaman kolay olmamaktadır. Olguların yarısına yakınında işitme kaybı 20- 30 yaş arasında başlamaktadır. 10 yaşından önce ve 40 yaşından sonra başlaması nadirdir. İşitme kaybının seyri hastadan hastaya farklılıklar gösterebilir; bazı olgularda işitme kaybı durağandır ve yıllarca ilerlemeden kalabilir. Bazı olgularda ise işitme kaybı hızla ilerler; bazen de başlangıçtan itibaren ciddi işitme kaybına yol açabilir. Hastalık ilerledikçe işitme kaybının niteliği de değişir iletim tipi işitme kaybına sensörinöral işitme kaybı da eklenir.
Otoskleroz hastalarının çoğu kemik yolu ile algıladıkları çiğneme sesi, kendi ayak sesleri, baston sesi gibi seslerden rahatsız olurlar. Otosklerozlu hastalar orta kulak patolojilerine bağlı diğer işitme kayıplarının aksine telefonda daha iyi duyarlar ve işitme cihazlarından daha fazla yararlanırlar.
Otoskleroz hastaları genellikle alçak sesle konuşurlar. İşitme kaybının iletim tipinde olması ve arka plan gürültüsünün algılanmayıp, kemik yolu iletiminin ön plana çıkması ile olgular kendi konuşma seslerini olduğundan daha yüksek duyarlar. Bu hastalar gürültülü ortamlarda daha iyi duyarlar (Willis paraakuzisi). Bu fenomende otosklerozlu hastalar işitme kayıplarına bağlı olarak ortamdaki arka plan sesini yeterince duyamazlar ve konuşmacının çevre sesini bastırmak için normalden yüksek şiddette konuşması nedeniyle hasta konuşmacıyı daha rahat duyar ve ayırt etme skoru normal olduğu için anlama zorluğu yaşanmaz.
ÇINLAMA
Hastaların 2/3’ünde bir veya her iki kulakta değişik şiddetlerde çınlama, motor sesi, su sesi vb olarak tanımlanan subjektif tinnitus vardır. Tinitus spontan olarak kaybolabilir, ancak birçok hastada devam eder ve işitme kaybı artıkça daha şiddetlenir. Tinnitusun labirent kapsüldeki otosklerotik lezyonun vaskülarizasyonuna bağlı olduğu öne sürülmektedir.
BAŞ DÖNMESİ
Otoskleroz hastalarının %25’i vestibüler yakınmalar tanımlarlar. Bu tablo otosklerotik iç kulak sendromu olarak tanımlanır. Hastalarda kısa süreli yaşanan gerçek vertigo atakları ve pozisyonel vertigo olabilir ancak sıklıkla hareketle ilişkili olmayan göz kapalı ve karanlıkta artan dengesizlik hissi öyküsü ön plana çıkmaktadır. Nadir de olsa bazı hastalarda işitme kaybı ve tinnitus olmaksızın baş dönmesi yakınması olabilir.
Otosklerozun (Kulak Kireçlenmesi) Nedeni Nedir?
Genetik faktörlerin rolü olduğu düşünülmektedir, çünkü otoskleroz bazen aileler arasında kalıtsal olabilir. Hamilelik sırasında yüksek dozda radyasyona maruz kalmak, kızamıkçık geçirmek veya kulağa yönelik travmalar da otoskleroz gelişiminde etkili olabilir. Otosklerozun başka bir nedeni de hormonal değişikliklerdir. Hamilelik, östrojen düzeylerinde artışa neden olabilir ve bu da otoskleroz gelişimine yol açabilir. Bazı kadınlar, menopoz sonrası dönemde otosklerozun semptomlarının ortaya çıkmasıyla karşılaşabilirler. Bununla birlikte, otosklerozun tam olarak neden kaynaklandığı kesin olarak bilinmemektedir ve konuyla ilgili araştırmalar devam etmektedir.
Otoskleroz (Kulak Kireçlenmesi) Teşhisi Nasıl Konur?
Otoskleroz (kulak kireçlenmesi) teşhisi için, bir işitme uzmanı veya kulak burun boğaz uzmanı tarafından muayene ve çeşitli testler yapılır. Teşhis, semptomları olan bir kişinin kulaklarının fiziksel muayenesi, işitme testleri ve görüntüleme testleri gibi çeşitli adımları içerebilir. Fiziksel muayene sırasında, doktor kulak kanalına bir otoskop kullanarak kulak içindeki yapıları inceleyebilir. Otoskleroz olan kişilerde, üzengi kemiği bölgesinde anormallikler fark edebilirler. Bu muayeneden sonra, bir işitme testi yapılabilir. İşitme testleri, işitme kaybının derecesini ve türünü belirlemek için kullanılır. Bu testler arasında odyometri, kelime ayırt etme testleri, basınç testleri ve kemik iletim testleri yer alabilir.
Otoskleroz Nasıl Tedavi Edilir?
Otosklerozun tedavisi, işitme kaybını hafifletmek veya durdurmak için uygulanan bir dizi tıbbi ve cerrahi yöntemden oluşabilir. Tedavi yöntemi, hastanın semptomlarına, işitme kaybının derecesine ve hastanın yaşına göre belirlenir.
İşitme Cihazları
Hafif otosklerozu olan hastalara, işitme kaybını telafi etmek için işitme cihazları önerilebilir. İşitme cihazları, dış kulakta işitme kaybını telafi etmek için sesleri amplifikasyonu ile arttırır.
Kemik Cerrahisi
Otosklerozun ilerlemesi durumunda, üzengi kemiklerinin yerine yapay kemikler takılabilir. Bu cerrahi işlem, yürütücü kemik cerrahisi olarak adlandırılır.
Stapedektomi
Bu cerrahi işlem, kulak zarı arkasındaki üzengi kemiğinin çıkarılması ve yerine yapay bir kemik yerleştirilmesi işlemidir. Bu işlem, otoskleroz kaynaklı işitme kaybını düzeltmek için yapılır.
Lazer Stapedotomi
Bu işlemde, kulak zarı arkasındaki kemik, lazer kullanılarak küçültülür veya delinir. Bu işlem, geleneksel stapedektomiye kıyasla daha az invaziv bir seçenektir.
Koklear İmplant
Otosklerozlu hastaların işitme kaybı ilerlemiş ise koklear implant uygulaması tercih edilebilir.
Tedavi yöntemi seçimi, hastanın durumuna ve işitme kaybının derecesine bağlıdır. Cerrahi işlemler genellikle işitme kaybını hafifletmek veya durdurmak için daha etkilidir, ancak her zaman riskleri ve komplikasyonları vardır. Bu nedenle, tedavi seçenekleri ile ilgili kararlar doktor ve hasta arasında yapılmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.