Mehmet Gündoğdu

Mehmet Gündoğdu

İNSANLIK 21. YÜZYILA ÇOK HIZLI GİRDİ

İNSANLIK 21. YÜZYILA ÇOK HIZLI GİRDİ

Çok eski değil, 1991 yılında basılan 21. Yüzyıl Ansiklopedisi (Milliyet Gazetesi Yayını) isimli bir kitabı uzun süre inceledikten sonra bu yazıyı yazdım. Neden inceledim ve neden yazdım? Bakınız bu çok önemli işte. Anlatmaya çalışayım.

   1990’lı yıllarda 21. Yüzyıl çok uzak gelirdi bizlere. Hatta benim yaşımda olanların birçoğu bile, 21. yüzyılı göremeden öleceklerini düşünürlerdi. Oysa böyle düşünenlerin büyük bir bölümü 21. yüzyılın gelişine tanık oldu. Uzak sandığımız zaman ne de çabuk geçiveriyor. Şöyle bir an düşünseniz bile, zamanın nasıl su gibi akıp gittiğine şaşar kalırsınız.

   Asıl olarak anlatmak istediğim konu başka. Şimdi, bundan 9- 10 yıl önce hayal bile etmekte zorlandığımız pek çok şeyin gerçekleştiğini daha 21. yüzyılın ilk 7 yılında gördük. A dan Z ye pek çok konu üzerinde durarak 21. yüzyılda neyin nasıl olabileceğinin olasılıklarını sıralayan bu kitabı 1991 yılında okuduğumda sanki bilim kurgu romanı okuyor gibi olmuştum.

Şimdi bakıyorum kitapta yazılanların pek çoğu beklenenin üstünde nitelikli ve beklenilen süreden daha az bir sürede gerçekleşmiş.

Teknoloji gerçekten çok çabuk ilerliyor. Yalnız,  iletişimde bile teknolojiye ayak uydurmakta zaman- zaman zorlandığımız oluyor. Örneğin; bir günlük ömrü olan gazetelerin basım ve yayımı için, birçok kişi çalışıyor. Birçok yerle haber ve iletişim ağları kuruluyor. Uydu ve İnternet iletişim alanında son derece hız kazanmış…

Ama bunca teknolojiyle bile ve çağın hızına ayak uydurulamıyor. Uydu yayınları, İnternet, radyo ve televizyonlar sayesinde yerkürenin bir ucunda olan en küçük bir olaydan, binlerce kilometre uzakta olanlar anında haberdar olabiliyorlar.

   Örneğin; uzay çalışmaları, uzayda yeni dünyalar arama çabaları son derece hızlandı ve artık bu çalışmalara aklımız ermez oldu. Örneğin; tıp alanındaki ilerlemeler ve teknolojinin tıpta kullanılması, dün hayal bile edemediğimiz yerlere geldi. Her alanda örnekler çok. Ve çoğu şeylere de bizlerin aklı pek yatmıyor.

   21. yüzyıl bütün bu teknik ilerlemeleri getirdi. Ama insanlık denilen ve en önemli olguyu da silip gitmede. İşte savaşlar, işte yeryüzünü bekleyen açlık tehlikesi, işte petrol ve su üstüne, madenler üstüne odaklanmış savaşlar. İşte paragöz

yayılmacıların orayı- burayı işgalleri… Evet, böyle giderse teknoloji belki daha çok ilerleyecek, ama insanlığın da kökünü kurutacak gibi. Yeni bir yeryüzüne göç olanağı olsa, koskoca bir gezegende bile rahat durulmayacak. Nasıl ki, Hâbil ile Kâbil; onca kadının içinden bir kadını paylaşamadıkları için ilk cinayeti işlediler… Alışmaya görsün insanoğlu, arkası aç gözlülükle gelir, işgalle gelir, hırsızlıkla gelir… Gelir oğlu gelir!         

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Gündoğdu Arşivi