Özü Keşfetme Yolculuğu
Yaşam ve yaşamsal anlam konusu yüzyıllar boyunca merak edilmiş ve önemsenmiş bir konudur. İnsan ve insana dair olan birçok bilgiyi içerisinde barındıran felsefe bilimine de konu olmuştur (varlığın başlangıcı, özü, tözü, arkesi…) Sıklıkla ulaşılan sonuç noktası ise; özü keşfetmekle yaşamın anlamına, kuruluş ve devam ettirme nedenine ulaşacağımıza olan inançtır…
Nereden Başlayabiliriz?
Temelde algılarımızın bizlerin düşüncelerini, düşüncelerimizin ise tavırlarımızı şekillendirdiğini söylemek yanlış olmaz. Algılarımız, bir süre sonra otomatikleşen düşünce ve davranış kalıplarına dönüşür. Otomatikleşme, birçok noktada hayat kurtaran bir sistem olsa da bazen bizlerin değişime olan direncini arttırır ve yeni şeyleri yaşamlarımıza dahil etmemizi zorlaştırabilir.
Örneğin; duygusal anlamda kötü bir durumla karşılaştığınızda, düşüncelerinizin ve tepkilerinizin sürekli aynı olması (yoğun öfke, şiddet, ağlama, çaresiz hissetme, susma, korkma, gülme, tepkisiz kalma…) bu durumları yaşamak kendinizi kontrol edemediğiniz algısını oluşturabilir. Örnekte yer aldığı gibi birçok O otomatikleşmiş tepki ve düşünce “şemalarımızı” oluşturur…
Şemalarımız neredeyse yaşamın her noktasında vardır ve olmalıdır fakat özümüzü, anlamımızı keşfetme yolculuğunda önemli olan husus şemalarımızın, düşünce ve davranış kalıplarımızın farkında olmaktır. Otomatikleşmiş şekilde yaptığımız birçok davranışı sorgulamamız özü keşfetme yolculuğunda ilk adım olabilir. Burada kastımız tüm şemalarımızı değiştirmek değil, farkında olmak ve bizlere uygunluğuna tekrar göz gezdirmek…
Yaşamda değişimlerde, sabitliklerde bilinçli bir şekilde anlamlandırılır ve eyleme geçirilebilirse özümüzü tanımak, geliştirmek için doğru bir adım atılmış olacaktır.
Sevgilerimle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.