Cenazelere el değmesinegerek kalmadı

Yaklaşık 1 aydır Konya Büyükşehir Belediyesi, Yazır’daki Eğitim Araştırma Hastanesi’nde bilhassa salgından hayatını kaybedenleri kendi “icat ettiği” makine ile el değmeden yıkıyor, dezenfekte ediyor ve kefenliyor.

Uğur İbrahim Altay, analitik bir insan ve çözüm odaklı. Bir yöneticide olması gereken önemli özelliklerden birisidir bu durum.

Ortada herkesin malumu olduğu bir vakıa var. Bu vakıa; Covid 19 virüsü ve salgın… Daha önce zaman zaman sosyal medyada, bu salgından ölen hastaların gayet düzensiz bir şekilde gömüldüğü görüntülerini gördük.

Tabii ki salgından ölen hastanın, imamlar, gassal, pek yanına yaklaşmak istemiyorlar. Dolayısıyla cenazeyi yıkayacak bir görevli bulma imkanı olmuyordu. İşte analitik düşünce burada ortaya çıktı ve bir şekilde duruma göre bir sonuç yaratılmaya çalışıldı. Sonunda ortaya bir cihaz çıktı. Şimdi el değmeden cenaze yıkanıyor, dezenfekte ediliyor ve kefenleniyor. Yaklaşık bunu 1 aydır Konya Büyükşehir Belediyesi bu şekilde çözmeye çalışıyor.

Bundan 15-20 gün önce bu konuyu öğrendiğimizde Büyükşehir Belediyesi’nden bu makinenin fotoğrafını istemiştik. Ancak, sanırım gereken icazetler alınmadığı için, Büyükşehir Belediyesi makinenin fotoğrafını vermeyi reddetmişlerdi. Şimdi yine sanıyorum ki, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan da “olur” alınarak, Büyükşehir Belediyesi kendisi bu haberi servis etmiş.

Burada işin tabii ki birkaç boyutu var. Hastanelerde doktorundan, hastabakıcısına kadar tüm sağlıkçılar ölmeden önce bu hastalara bakıyorlar. Çok büyük sıkıntılar içerisinde, virüs kapma tehlikesi içerisinde ve de aileleriyle görüşmeme baskısı altında işlerini yapıyorlar. Ve malumunuz bu süreçte birçok sağlık görevlisini de kaybettik.

Bu salgından ölenlerin sonraki aşaması malumunuz hastanenin gasilhanesi oluyor. Ancak burada görevli gassal veya  imamlar, ölüyü yıkamaktan, kefenlemekten ve de dini vecibelerini yerine getirmekten imtina ediyorlar. Böylelikle, “durumdan vazife çıkaran” Konya Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde böyle bir makine icat ediliyor. Bu arada bu makine Türkiye’de sadece Konya’da var. Büyük ihtimalle Konya Büyükşehir Belediyesi diğer şehirlerdeki belediyelerden de bu konuda çok talep alacaktır.

Tabii ki bu işin dini kısmına girmeyi çok istemem ama sadece Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu konuda yaptığı izahatta “Cenazenin yıkanmasından sonra, usulüne uygun olarak hazırlanmış bezlerle sarılıp örtülmesine kefenleme (tekfin) denir. Cenazenin kefenlenmesi, Müslümanların üzerine farz-ı kifâyedir. Kefenleme geride kalanların vefat eden mümine karşı cenaze namazı ile birlikte yerine getirecekleri son iki görevden biridir. Nitekim Resul-i Ekrem (S.A.S.), “Sizden birisi (ölen) din kardeşinin cenazesinin teçhiz ve tekfinini üstlendiği zaman bu işi güzelce yapsın.” buyurmuştur.” denilmektedir.

Dediğim gibi bu konuda yorum yapmak bizim işimiz değil. Zaten zannediyorum, bu konu Türkiye genelinde oldukça tartışılacak bir konudur. Yani “makineyle kefenleme olur mu olmaz mı” gibi bir konu Türkiye gündeminde yer alacaktır.

Tabii ki Konya Büyükşehir Belediyesi bu konuda gerçekten çok analitik bir çözüm bulmuştur ve bu konu Konya Büyükşehir Belediyesi’ni epey bir popüler hale getirecektir. Tabii ki bu makine Başkan Uğur İbrahim Altay’ın dediği gibi; Bu sadece Kovid-19 nedeniyle ölenler için değil aynı zamanda başka salgın hastalıklar, trafik kazaları, yanıklar ya da uzun süre cesedine ulaşılmamış adli vakalar için de çok önemli bir çözüm oluşturacaktır.

Bu makine sayesinde, cenaze yıkamaktan imtina eden gassal ve imamların da vatandaşla tartışmalarına gerek kalmayacaktır.

Bu vesileyle, başta Uğur İbrahim Altay olmak üzere tüm emeği geçen Konya Büyükşehir Belediyesi çalışanlarını bu çözümle ilgili olarak tebrik ediyorum. Diğer belediyeler için de iyi bir örnek olacağını umuyorum.