Emel Şerife Hasçağan

Emel Şerife Hasçağan

Çok okuyan mı çok gezen mi?

Çok okuyan mı çok gezen mi?

Bir bilgiyi kitaplardan, makalelerden veya internetten kolay bir şekilde öğrenebiliriz fakat bu bilgiler yeterli mi ve bu bilgiler bize ne kazandırıyor? Bir insanın herhangi bir kaynaktan edindiği bilgileri aklında tutması oldukça zordur. Tecrübe ettiğimiz gördüğümüz yerlerin veya kendimizin çabalarıyla öğrendiği bilgiler ise öyle mi? Bir birey kendi çabalarıyla ve kendinin şahit olduğu bilgileri hayatı boyunca taşıyabilmektedir.

İnsanlar gezdiği her yöreden ve her insandan bir görüş, bir fikir, bir bilgi öğrenmekte. Öğrendiklerini de bazen bir kitap ve bir yazı haline getirmekte. Yazılan yazıları okuyan herkes doğrusuyla yanlışıyla öğrenmektedir örneğin yazarın bahsettiği yere gitmediği sürece o parkta bir taş var mı varsa o taşın sarı mı beyaz mı olduğunu sadece yazarın verdiği bilgiler ışığında öğrenir.

Yani insan çok okuyarak değil çok gezerek bilgiye sahip olur. Örneğin Abant Gölü’nün güzelliklerini internet üzerinden de araştırıp öğrenebiliriz bu sadece bilgidir fakat Abant Gölü’ne giderek görmek bunu tecrübe edinerek öğrenmek hayatımız boyunca unutulamayacak bir anı ve bilgi olarak kalır. Başka bir örnek vermemiz gerekirse dil konuşarak ve tecrübe ederek öğrenmek daha kolay ve daha kalıcı bir durumdur. Dil bir insanın okumasıyla öğrenilecek bir şey değildir. Öğrenilse dahi hafızalardan silinmesi de çok çabuk olacaktır. Bu doğrultuda tecrübeler okunanlardan daha üstün hale gelir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Emel Şerife Hasçağan Arşivi