Uğur Böceği
Kışlardan geldi bazıları, buz gibi esti rüzgarlar yüzlerine. Güneşi görür gibi oldular sanki bir ara, sonra bir ara aydınlıklar vurdu odalarına. Bitmiş gibi sandılar üşüten soğukları, ateşler söndü ve yeniden gülmeye başladı yüzler. Derken yakalandılar sağanaklara. Bulutlar hiç gitmedi sokaklarından. Hep karanlıktı hava, hiç gelmedi ufaktan da olsa bir bahar kokusu. Bıktık dedikçe daha da battılar soğukların içine. Boğuldular daha da sürükleyen o rüzgarların izinde.
Düşünmediler mesela nerede hata yaptıklarını nerede ayaklarının hangi taşa takıldığını. Sahi yolları hiç gözlemlemediler bile yürürken, yol boyunca ağaçları, gökleri ve de yol kenarındaki çiçekleri. Düşününce alınlarına vuran o güneşe karşı bir gülüş kondurmadılar gözleriyle. Ve bilinir ki hiç şükretmediler o güzel yaşadıkları ömrün kesitlerine. Sonra bir anda şaşırdılar yollarını kışlara düştü yolları, ayakları üşüdü, tir tir titrediler ağlarken. Kuşlar kayboldu ötüşen, uğur böcekleri de yok oldu dilekleri simgeleyen.
İnsan türlü türlü kırlardan geçer, türlü türlü mevsimlerden. Hayat bir yolculuktur, yolcuğun konforu yolcunun kalbinde gizlenir. İnsan bu yolculukta gördüğü güzelliği ebedi kılmak ister sadece o güzelliği görmeye başlamakla yetinebilir. Güneşi görmek istiyorsan, güneşi önce yüreğine getir. Çiçekler koksun istiyorsan odanda önce bahçelerde gezin hayallerinde. Hayallerin hep senin hayatının küçük dokunuşları gibi olsun. Çünkü hayalinde kendi hayatını unutan çıkabilir mi güzel hayatlara.. Kendini unutan gelebilir mi uzun yolculuklara. Şükretmeyi unutan daha fazlasını görebilir mi yaşadıkça..
Önce güzel kalplere sonra güzel düşüncelere.
Güzel görebilirsin ama sadece güzel olanı değil herşeyi bütünüyle güzel görmek mesele.
Hayallere ve hayallerin samimiyetinde buluşmak dileğiyle..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.