2008 ve 2022 Brent Petrol Fiyatları
Görülmemiş bir hayat pahalılığı ile karşı karşıya olduğumuz ve bir hiperenflasyon yaşadığımız aklıselim sahibi herkesin malumu. Bakmayın futbol takımı tutar gibi parti tutan bazı trollerin bu durumu görmezden gelip "Dünyada da böyle. Biz yine iyiyiz. Avrupa gıda sıkıntısı çekiyor, bizden pahalıya alıyor" dediklerine. Bu işin hiç lamı cimi yok. Hayat pahalılığında ve enflasyonda başı çekiyoruz. Enflasyonu en yüksek ülkeler yüzde 10 civarında bir enflasyona maruz kalıyorlar. Yüzde 10 nere, yüzde 80 enflasyon nere. Savunmacı reflekslerini bir tarafa bırakıp biraz makul düşünseler, hayat pahalılığında açık ara önde olduğumuzu kabullenirler. Hele bir de yok öyle değil diyenleri nankörlükle suçlamaları yok mu? Akılları sıra güneşi balçıkla sıvamaya çalışıyorlar.
Hayat pahalılığını kabul edip biraz makul gibi görünenler de yönetilemez mevcut durumu, bazı gerekçelerin arkasına sığınarak bu durum normal demeye getiriyor. Kah bizdeki ürünü dolar veya EURO ile kıyaslıyorlar. Bak bizde daha ucuz diyorlar. Efendim, "Esnafımız fırsatçı" diyorlar. Tamam, esnaf fırsatçı olabilir. Bu halk mı verdi esnafa bu fırsatı. Unutmayın ki kurt puslu havayı sever. Hızlarını alamıyorlar, Brent petrol yükseldi. Haliyle bize zam olarak yansıyacak diyorlar. Tamam, Brent petrol 135 dolara kadar yükseldi. Elbette zam olarak bize yansıyacak. Yalnız Brent petrol ilk defa 135 dolara yükselmedi. 2008 yılında 141 dolara kadar çıktı. O zaman benzinin litresini kaça almışız? Bilgileri bir tazeleyelim isterseniz. 3,61 lira imiş. Brent petrolün varilini gerekçe göstererek 2022 yılında benzin bir ara 30 liraya kadar çıktı. Aradaki uçurumu takdirlerinize bırakıyorum. Demek ki mesele sadece Brent petrolün yükselmesi değil. Sıkıntı TL'nin döviz karşısında erimesi ya da eritilmesi. Çünkü 2008 yılında dolar 1,25 seviyesinde idi. Burada üzerinde düşünülmesi gereken paramızın değerinin hiç olmadığı kadar düşmesidir. Değilse biz 2008 yılında da benzini bugünkü fiyatlara almamız gerekirdi.
2007, 2008, 2009 dünya ekonomik krizini yabana atmamak lazım. Dünya hala o krizin etkisinden kurtulamadı. Burada sorulması gereken soru şu: 2008’de Brent petrol 141 dolara kadar yükselmiş iken biz o zaman benzini niçin şimdiki gibi pahalı almadık? Çünkü paramız pul olmamıştı ve değerliydi. TL neredeyse dolarla başa baş idi. Merkez Bankası rezervlerimiz iyi seviyede idi. Hükümet iyi bir mali disiplin izledi. O zamanın Başbakanı Erdoğan, bu kriz bizi teğet geçecek demişti. Gerçekten uygulanan sıkı para politikası ve mali disiplin sayesinde teğet geçti.
Bir zamanlar teğet geçen kriz şimdi niye hep bizim ülkemizde cirit atıyor? Demek ki krizin diğer gerekçelerinin yanında en büyük sebep izlediğimiz para politikasıdır. TL’miz pul olmasa biz bu krizi bu kadar derinden hissetmeyecektik. Çünkü hayat pahalılığını ve enflasyonu azdıran paramızın dolar karşısında değer kaybetmesidir. O zaman izlediğimiz para politikasında bir problem var. Yedek akçeye varıncaya kadar Merkez Bankası rezervlerini şu ya da bu şekilde kötü günleri hesaba katmadan har vurup harman savurursak, orta yerde TL diye bir para kalmaz ve piyasaya zam olarak yansır.
Salgınla beraber derinden hissedilen bu enflasyonlu hayatı ve hayat pahalılığını değerlendirirken işlemeye çalıştığım bu hususun da göz ardı edilmesini isterim. Hoş, biz salgından önce de zaten bir ekonomik krize girmiştik. İzlediğimiz yanlış para politikası da bize bu şekil pahalıya mal oldu. Sözün özü budur. Lütfen başka gerekçelerin ardına sığınmayalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.