Ramazan Yüce

Ramazan Yüce

İnandığımız Din İnsanlara Ne Kadar Hitap Etmektedir?

İnandığımız Din İnsanlara Ne Kadar Hitap Etmektedir?

İnandığımız Din İnsanlara Ne Kadar Hitap Etmektedir?

Din, "Allah tarafından peygamberler aracılığıyla gönderilen insanların dünyada ve ahirette huzur ve mutluluğunu hedefleyen ilahi kurallar bütünü" diye tarif edilir. İlahi dinlerin tanımı bu şekilde. İlahi olmayan dinlerde de müntesiplerini bir arada tutma disiplini vardır.

İlahi olsun, beşeri olsun dinlerin ortak yönleri vardır. Birçok beşeri din, ilhamını ilahi dinlerden almıştır. Hasılı, dinler bu dünyanın olmazsa olmaz bir olgusudur. Zira ruhun gıdasıdır. Zaten bu yüzden dünyada herhangi bir dine inanmayanların oranı çok yüksek değildir.

Dinlerin, hedefledikleri amaçlarına uygun bir şekilde insanlara huzur ve mutluluk verebilmesi için dinlerdeki gizemi ortadan kaldırmak gerekir. Çünkü ayağı yere basan bir din değil de sürekli uçan ve kaçan bir din anlatımı, dinlerdeki esas amacı geri plana itmektedir. Böyle bir din, amaca hizmet eden bir din olmaktan çıkıp kişilerin kendi menfaatlerini önceleyen bir din anlayışı haline dönüşmektedir. Bugün dinler üzerine oynanan oyun da budur. Biz, dinden nemalanan insanlara dur demediğimiz, onlara prim vermeye devam ettiğimiz, onlara insanüstü özellikler izafe ettiğimiz müddetçe bu din, faydadan ziyade zarar vermeye devam edecektir.

Ruhun gıdası olan dini; esas amacı çerçevesinde dozajında kullanmadığımız, dini asıl kaynaklarından akıl süzgecinden geçirerek alıp anlamadığımız, 'Vardır bir hikmeti' diyerek aklımızı din bezirgânlarına teslim ettiğimiz müddetçe bu din anlayışı, yüzümüzü güldürmeyecek; ne bu dünyada, ne de öbür dünyada yüzümüzü ağartacaktır. Din adına anlatılan menkıbelerden kurtulmadığımız, dini sadece yerine getirilmesi gereken ibadet ve ritüellere indirgediğimiz müddetçe Müslümanların bu evrende insanlara söyleyecekleri, güzel örnek olabilecekleri bir yüzü olmayacaktır. “Allah’a ve ahiret gününe inananlar için Allah’ın resulünde sizin için güzel bir örnek vardır” ayeti kerimesi gereğince ‘En güzel bir ahlak üzere olan’ peygamberimizi, kendimize ahlaki yönden rehber edinip gereğini yerine getirmediğimiz ve insanlara ahlaki yönden bir ahlak timsali olmadığımız müddetçe istediğimiz kadar ayet ve hadis okuyalım, peygamberin örnekliğini insanlara gece gündüz anlatalım, kimse bizim samimiyetimize inanmayacaktır. Çünkü insanlar ne dediğimize değil, ne yaptığımıza bakmaktadırlar. İnsanlara talkın verip salkım yemeyi bırakıp peygamberin ‘emin’ sıfatıyla mücehhez olup insanlara güven vererek işe başlamamız lazım.

Peygamber gibi doğru sözlü, emanete ihanet etmeyen, anlattığımızdan çıkar beklemeden karşılığını Allah’tan bekleyen, akıllı ve feraset sahibi olan, günahlardan olabildiğince kaçınan kişilerden olabiliyor muyuz? İşimizi düzgün yapabiliyor muyuz? İnsanların faydasına bir şey üretebiliyor muyuz? Kendimiz gibi düşünmeyene müsamahalı yaklaşabiliyor muyuz? Helalinden kazanıp hayır yolda harcayabiliyor muyuz? Emaneti ehline verebiliyor muyuz? Bu dünyada çalışırken yaptıklarımızın ne kadarını ahiret için yapabiliyoruz? Sahi biz ahirete hakkıyla inanıyor muyuz? Kıldığımız namaz bizi kötülüklerden arındırıyor mu? Sağımızda ve solumuzda sürekli bizimle beraber olduğuna inandığımız meleklere rağmen kötülük yapmaya devam edebiliyor muyuz? Soruları çoğaltabiliriz.

Gördüğüm ve anladığım kadarıyla iman da ibadetler de insanı mükemmel bir ahlaki olgunluğa ulaştırmak içindir. O halde dinin önceliği ahlaktır. Ne kadar ahlaklıyız? Bence çoğu Müslüman’ın her şeyden önce ahlak sorunu var. Bu sorunu halletmeden ne kendimize ışık veririz, ne de çevremize ışık tutarız. Zira Müslümanlık bir duruştur, bir kişiliktir. Bu da ahlakla kendisini gösterir. İnandığımız iman, yaptığımız ibadetler eşittir; ahlakı vermiyorsa kimse kusura bakmasın, bal yapmaz arı gibiyiz. Tek farkımız bu arı, ortamı kirletmez. Biz ise yaptıklarımızla ortamı da kirletiyoruz maalesef.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Ramazan Yüce Arşivi