Son dönemlerde geçim sıkıntısı çeken vatandaşların umutlarının kırıldığına şahit oluyoruz. Eskiden “Nasılsın” diye sorduğunuzda bir şahsiyete, o şahsiyet o an kötü de hissetse “İyiyim” derdi. Şimdi, “Eh, idare eder” diyenler pek bir çoğaldı. Bu umudun kırıldığını, tükenmeye yüz tuttuğunu gösteren bir ‘parametre’ bence. Sizce de öyle değil mi?

Bir arkadaşım sosyal medya hesabından paylaşmış, ben de sizlerle paylaşayım; Zamanında bir kral bir kış gecesinde gezintiye çıkmış. Şimdiki devriye atan çavuşlar misali, nöbet tutan bir askerin yanına varmış. “Ne kadar da soğuk. Sen üşümüyor musun?” diye sormuş askere. Asker de, “Yok, ben alışığım majesteleri” diye yanıt vermiş. Kral bakmış, “Öyle olmaz. Soğuğa alışılır mı hiç? Emir vereceğim, seni sıcak tutacak bir elbise getirsinler” demiş. Demiş ama içeri girmiş, emri vermeyi unutmuş. Sabah olmuş bir bakmışlar, askerin duvarın kenarında soğuktan donmuş cesedini bulmuşlar. Asker ölmeden evvel duvara bir yazı yazmış, onu fark etmişler. Duvarda, “Ben soğuğa alışkındım ama senin sıcak elbise vaadin vardı ya, o beni öldürdü” yazılıymış…

Bizim Türkiye’de millete türlü türlü vaatler veriliyor. İnsanlar umuda bağlanıyor ama neticesinin takdirini size bırakıyorum. Ancak şunu görüyoruz ki; vaatler gerçekleşecek umuduyla bekleyen insanlarımız değişiyor. Sonra da bu durumu toparlamak adına, “Şunu yapacağız, bunu edeceğiz” deniliyor. “Mana aleminde, anlamında yükselen bir gençlik” diyorlar ya hani birileri, bir insanın önce umudu ölür, sonra sevgisi ölür. Sevgi öldükten sonra ne saygı olur ne hoşgörü olur ne de başka bir şey. Ondan sonra da bizler, “İnsanlık öldü, haydi ruhuna Fatiha” diye yazarız.

Hepimiz biliriz ki; umuttur insanı hayata bağlayan. Bize hayaller kurduran. İnsanın hayattan zevk almasını sağlayan şey umuttur. Kriz durumundan insanı çekip çıkaran umut değil midir? Umudun olmadığı yerde mutsuzluk vardır, bulunduğunuz yer mezarlık gibi gelir. Her ne işle uğraşırsanız uğraşın, yaşınız kaç olursa olsun, hangi milliyetten olursanız olun, karşınızda kim olursa olsun, insanlara tutmayacağınız ya da tutamayacağınız sözler verip, vaatlerde bulunup umutlandırmayın.

Esenlikler…