Kimse mutlu değil
Geçtiğimiz haftalarda hayatın en önemli gerçeklerinden olan ekonomi üzerine görüşlerimizi paylaşmıştık. ‘Cümlenin istirahat hali’nden bahsetmiş ve o yazıda ekonomi konusunda 2022 yılından beklentilerimizin, umutlarımızın adeta kursağımızda kaldığına değinmiştim. Bugün de asgari ücret üzerine birkaç kelam edeceğim.
Son dönemlerde adeta zam yağmuruna maruz kaldık. Artan hayat pahalılığından hepimiz etkilendik. Ancak asgari ücret ile geçimini sağlayanlar pahalılıktan daha fazla etkilendi. Asgari ücret zamlar karşısında eridi. Halbuki, asgari ücret 4 bin 250 lira olduğunda bu rakamdan memnun olan bir kesim vardı. Şimdi onlar da memnun değiller. Çünkü gerçek enflasyon karşısında asgari ücret, çerez parası gibi oldu.
Hal bu şekilde iken, patronlar da asgari ücrette belirlenen rakamdan memnun değiller. Asgari ücret ile çalışan bir kişinin iş yerine maliyetinin 7 bin TL’yi bulduğunu ifade ediyorlar ve bu maliyetin oldukça yüksek olduğunu söylüyorlar. Bazı sektörlerde vergi ve sigorta ödemelerinin devlet tarafından karşılanacağı ifade edilirken, bu rakamlar karşılansa bile işletmeler personel sayısında küçülmeye gidiyor. Yani işçiler işten çıkarılıyor. Hatta bazı işletmelerde iş öyle oldu ki ekonomide yaşanan tablodan dolayı kepenk indirmek durumunda kaldılar. Neticede olan asgari ücretle çalışana, kıt kanaat geçimini sürdürmeye çalışanlara oldu. Kimse mutlu değil. Herkesin bir derdi var.
Öyle bir tablo var ki ortada; işten çıkarılanların sesini kimse duymuyormuş gibi. Gerçekten de öyle. Maaşı yetmeyen, geçinmekte zorlanan emekçiden kimsenin haberi yok. Çünkü kimse oralı değil. Şu soruyu sormamız lazım; devletin imkanlarından ve olanaklarından en çok kim faydalanıyor? Koyun vicdan terazinize tartın. Patronlar mı faydalandı imkanlardan yoksa işçi, emekçi mi?
Allah, kaderleri patronun söyleyeceği bir söze bağlı olan işçilerin ve emekçilerin yardımcısı olsun.