Mustafa Dursun

Mustafa Dursun

Sokaktaki Çıplak Adam

Sokaktaki Çıplak Adam

Sokaktaki Çıplak Adam

Güzel bir pazar sabahına uyanmışsınız, hava almak için pencereyi açıp kafanızı her gün ailenizin ve sizin geçtiğiniz sokağa doğru uzatıyorsunuz. Aman Allah’ım bir de ne göresiniz! Adamın biri sokakta çırılçıplak geziyor... Hem de öyle rahat ve umursamaz ki; sanki normal bir şeymiş gibi bir de etrafa bağırıyor, önüne gelene laf atıyor, uyaranlara ağza alınmayacak küfürler ediyor… Müdahale etmeyi düşünüyorsunuz ama yanı başında onu uyarmaya çalışanlar zaten bir şey yapamıyor ki… Hemen karşı balkona gözünüz ilişiyor, ablamızın biri elinde 5 kuruş etmeyen kıyafetleri bağıra bağıra satmaya çalışıyor. Bir müddet sonra o ablamızın balkonunun altına yaşlı bir teyze geliyor ve parasını verdiği hâlde kıyafetini alamadığını söyleyerek bağırmaya başlıyor. ‘’Versene kardeşim aldığım kıyafeti. Kıyafeti vermiyorsan bari parasını ver!‘’ “Ne oluyor arkadaş?” diye düşünürken sokağın başındaki bakkalı birisiyle tartışırken görüyorsunuz. Bakkal ‘’Kardeşim ben vergimi ödüyorum, sen gelmişsin dükkanın önüne tezgah açmışsın, kaldır şu tezgahı! ‘’ diye bağırıyor. Bu hengâmeyi duyan esnaf kapısının önüne çıkıyor. Öte yandan; kim olduğunu bilmediğiniz ve kimsenin tanımadığı garip bir tip, esnaf dükkânlarına giderek sırayla kapı önündeki esnaflara bir şeyler söylüyor ve bir esnaf başka bir esnafa saldırıyor, bir başkası diğer esnafa saldırıyor, derken telefonunuzun alarmı çalmaya başlıyor... “Oh be, bu gördüklerim meğer rüyaymış” diyorsunuz ve gözlerinizi ovuşturarak doğrulup, yatağın köşesine oturuyorsunuz. Peki gördüğünüz bu anlamsız ve korkunç rüyadan uyandığınıza sevinmeye devam edebilecek misiniz? Birazdan o kadar da huzurlu kalamayacağınızı anlayacaksınız. Neden mi? Çünkü aslında bu yukarıda okuduklarınızın tamamı sosyal medyada yaşadıklarınızın mizansen hali…

Mesela sosyal medyada dolaşırken siz ve çocuğunuz tıklayın ya da tıklamayın her gün cinsel içerikli paylaşımlara, reklamlara, dek geliyorsunuz. Sahte ürünlerin “pat” diye reklam olarak önünüze geldiğini görüyorsunuz. Sizin dükkânınızda ter dökerek ticaretini yaptığınız, vergilerini ödediğiniz ürünlerin aynısını vergi ödemeyen insanlar sosyal medya üzerinden satabiliyor. İsmi cismi belli olmayan insanlar sosyal medyadan rant peşine düşüp tehditler savuruyor, sahte hesaplarla iftiralar atıyor, ailenizle ilgili ağza alınmayacak küfürler edebiliyor.

Son örneğini Cumhurbaşkanımızın kızına yapılan hadsizlikte gördüğümüz bu durumlar ülkemizde her gün yaşanıyor ve vatandaşlarımız çaresiz. Yıllardır devletimiz de bu aymazlıklarla mücadele ediyor ama hep bir yerlerde tıkanıyor, muhatap bulamıyor. Tabiri caizse paramız ile rezil oluyoruz. Profesyonel şirketlerin araştırmasına göre yılda 4 milyar TL’ye yakın dijital reklam verilen sosyal medya platformları halen para kazanma derdinde ve kültürümüzü, ahlakımızı, dinimizi önemsemeden yollarına dörtnala devam ediyorlar. Nasıl ki vatan sınırlarını çizdiğimiz gibi ülkemizin kurallarını belirlediğimiz gibi üzerimizden para kazanılan bu oyunun kurallarını da devletimizin belirlemesi gerekiyor. Peki, ne yapılması lazım?

1. ADIM - Ülkemizde istedikleri gibi at koşturan sosyal medya şirketlerine ait erişimlerin ivedilikle kapatılması.

2. ADIM – Bu şirketlere ait ofislerin kurulmasının talep edilmesi ve kurulduktan sonra da kuralların tebliğ edilmesi.

Devletimizin bu şirketlerden uymasını isteyebileceği kurallar;

  • Şartsız, kişisel verilere erişim.
  • Anında toplum eğilim bilgilerine erişim.
  • Kullanıcı konum bilgileri.
  • Paylaşım kısıtlamaları ülkemiz tarafından belirlenmesi.
  • Kullanıcı yaş aralıklarına göre Ana sayfa içeriğinin gelmesi. (Bu oldukça önemli)
  • Uygulama içi uyarılar.(Bu paylaşımınız ülke kurallarına aykırıdır vb.)
  • Devletimizin sosyal medya üyelik silme taleplerinin tamamının onaylanması.
  • Topluma faydalı içeriklerin otomatik ön plana çıkarılması.
  • VPN kullanan kullanıcıların girişlerinin engellenmesi. Uygulama marketlerinde VPN programlarına erişimin kaldırılması.
  • Reklam gösterme sıklığının en aza indirilmesi ve reklam içeriklerinin ülkemiz ahlaki kurallarına uyması.
  • Yıllık veya aylık bazda belirlenen tutarlarda vergi ödemeleri!
  • Kullanım kurallarının görülebileceği bir sekme.

Özetle gelecek nesillerin zihinleri kirlenmesin, sokağımızın kurallarına uyulsun…

Bu süreçte başta ülkemize mal olmuş sanatçılar, siyasiler, ekran yüzleri dâhil tüm vatandaşların kayıtsız şartsız devletimizin atacağı her adımı desteklemesini bekliyor, BTK ‘dan (Bilişim Teknolojileri Kurumu) en kısa sürede yerli ve milli sosyal medya platformlarının alt yapısını oluşturup açmasını temenni ediyorum.

                                                                                                                                                                          Mustafa DURSUN

                                                                                                                                             Eğitim Yöneticisi

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mustafa Dursun Arşivi
SON YAZILAR