Ülkemiz, milletiyle bölünmez bir bütündür. Milli birlik ve bölünmez bütünlüğümüzün dayandığı temeller tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak ve tek dil ülküsüdür. Anayasamız başlangıç hükümlerinden sonuna kadar bu temellere dayandırılmıştır.

Türk milleti bu kutlu değerleri ve emanetleri korumaya yeminlidir. Bu ülke için yeminimiz var, vazgeçilemez. Cumhurbaşkanının sabah kalkınca bir kararnameyle ‘muhtarlıkları feshettim’, ‘asgari ücreti dondurdum’, ‘kıdem tazminatını kaldırdım’, diyeceğini söylüyorlar. Halbuki Cumhurbaşkanlığı kararnameleri kanun gücünde olmayacak, kanuna aykırı olamayacak, temel haklara, kişi haklarına Anayasada kanunla düzenlenmesi öngörülen konulara ve kanunda açıkça düzenlenen konulara dokunamayacaktır

Bu arada yargının tek adamın eline geçeceğini söylüyorlar. Halbuki Anayasa Mahkemesi’nde Cumhurbaşkanı’nın seçtiği üye sayısı 14’ten 12’ye düşürülüyor, başka da hiç bir değişiklik yoktur. Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev süresi 12 yıl olduğundan, tümünün aynı anda aynı Cumhurbaşkanı tarafından seçilmesi ne şimdi ne de sonra söz konusu değildir.

 HSYK yeniden yapılandırılarak yargıda kutuplaşma ve illegal oluşumların sızmasına zemin hazırlayan yapı ortadan kaldırılmaktadır. TBMM’ne ilk kez HSK üyelerini belirleme yetkisi verilmektedir. HSK; Adalet Bakanı, Müsteşarı ve Cumhurbaşkanının seçeceği 4 üye ile meclisin seçeceği 7 üye olmak üzere 13 üyeden oluşacaktır.

 TBMM’nin üye seçiminde önce 2/3, sonra 3/5 nitelikli çoğunluk aranacak, sağlanamazsa kura ile belirlenecektir. Anayasa değişikliği ile 18-24 yaş grubu gençlerin siyasete katılmalarının önü açılmakta, nüfusumuzdaki artış dikkate alınarak TBMM’nin temsil gücü artırılmaktadır. Nüfusumuzun 58 milyon olduğu 1995 yılında milletvekili sayısının 600’e çıkarılması için teklif veren CHP zihniyetinin şimdi buna karşı çıkması tutarsızlıktır, gerçek niyetini ortaya koymaktadır.