Türkiye’de geçtiğimiz Cuma akşamı yaşanan ve üniformalı teröristlerin yaptığı darbemsi olay, insanlarımızdaki bastırılmış öfkeyi,isyanı ve nefreti de aşığa çıkarmış oldu. Okuması yazması olan herkes bu darbemsi olayla ilgili olarak yorumlar yaptı ve fikrini ortaya koydu.

Aslında ülkemiz insanları bir yandan meydanlara çıkarak birlik ve beraberliğin en güzel örneğini verirken, diğer yandan da bazıları kutuplaşmanın belirtilerini ortaya koydu. Özellikle sosyal medyada yayımlanan ve gerçekle ilgi ve alakası olmayan boğazı kesilen asker asparagası hepimizin içini burktu.

Meydanlarda demokrasi nöbeti tutan ve vatansever asker ve polisimize destek veren kişileri kötülemeyi amaçlayan bu yalan haber, bir çok kişide olumsuz duygular uyandırdı. Provokatörlerin ortaya koyduğu bu senaryonun yalan olduğu, Allah’tan hemen anlaşıldı.

Millet olarak birlik ve beraberlik konusunda dünyaya örnek olan hareketimiz bu gibi bazı haberlerle karalanmak istese de amacına ulaşamamıştır. Şimdi “Bir musibet, bin nasihatten iyidir” diyerek elele ve gönül birliği içerisinde yeni ufuklara yelken açmalıyız.

 15 Temmuz’daki başarısız darbe girişimi, Türkiye’de bambaşka bir hava yarattı. Hemen her oturumda milletvekillerinin birbirine girip, hakaretler yağdırdığı TBMM’de  siyasi partilerin liderleri birbirini alkışladı. Herkes, demokrasiye sahip çıktı. Türk Medyası yeniden itibar kazandı. Toplumdaki kutuplaşma ortadan kalktı, herkes aynı sevinçle demokrasiye sarıldı.

 Bu tablo, Türkiye için yeni bir fırsat. Hep birlikte yeni Anayasa’yı yapabilir, birbirimizi düşman gibi görmekten kurtulabilir, demokrasiyi geliştirmek, gerçek anlamda hukuk devleti olabilmek yolunda birlikte adımlar atabiliriz. Türkiye’nin bu fırsatı,  birden bire ortaya çıkan bu olumlu tabloyu çok iyi değerlendirmesi gerekiyor.