VADE DOLDU ALACAKLILAR ÇOĞALDI!
Geçtiğimiz günlerde üç ayrı yerden üç açıklama basında yer almıştı. Okyanus ötesindeki; 11 maddelik bir açıklama yaparak “AKP İktidarını bize borçlu, desteğimizi çekersek bir daha iktidar olamazlar” anlamındaki bu açıklamayı Bülent Arınç doğrulayarak “Biz iktidarımızı hoca efendiye borçluyuz. Yüzyıl geçse de bunu unutmayız” demişti. İmralı’daki de “AKP iktidarını bize borçlu. Açılım süreci durursa sonuç kötü olur” diyerek AKP den alacaklı olduğunu ilan etti. Mahkemenin hem sanığı hem tanığı olan Osman’ım da “AKP iktidarını bana borçlu” dediği için salıverildi. Bütün bunlar basına yansıdığına göre çok kimse AKP den alacaklı görünüyor. AKP nin en çok borcu da okyanus ötesindeki ABD dir. Unutmayınız Tayyip Erdoğan hiçbir sıfatı yokken ABD ye gidip- gidip geldikten sonra iktidar olmuştu.
Bu açıklamalardan şu sonuç çıkıyor. AKP kendine iktidar yolu açacak ve iktidarını kalıcı kılabilecek herkesle bir anlaşma yapmış, herkese bir şeyler vaat etmiş. AKP nin vaatlerini az çok hepiniz biliyorsunuz. Yinelemeye gerek yok. Şimdi günü geldi AKP nin verdiği vaatlerin gerçekleştirilmesi isteniyor.
Şimdilerde muhalefet kanadı AKP den kurtulmanın yollarını arıyor. Bu arayışa okyanus ötesindekiler de katıldılar. ABD Türkiye’yi fiili savaşa sokarak kullandıktan sonra AKP ile ile işi bitecek ve süpürüp atacak. Yerine kendi kafasına uygun bir yenisini bulacak. Okyanus ötesindeki hoca efendi de AKP ile bağlarını koparmak üzere. AKP içindeki çatlaklarda gün geçtikçe su yüzüne çıkıyor.
Durum böyleyken yurt içindeki muhalefet milli merkez hükümeti arayışlarını sürdürüyor. Basına yansıyan haberlere göre; hoca efendi, Abdullah Gül, CHP seçim ortaklığına hazırlanıyorlarmış. CHP içinden bazıları bu formüle sıcak baksalar da CHP üst düzey yöneticileri böyle bir arayışın olmayacağını savundular. Ancak sanıyorlar ki; oy oranı yüzde 3- 5 olduğu söylenen cemaatin desteğini almadan iktidar olamayacaklar! Bu destekten yararlanmak ve cemaatle anlaşma yoluna gitmek isteyenler de var. Bu formül CHP nin aklına yatıyor mu? Kemal Kılıçtaroğlu, Tayyip Erdoğan gibi okyanus ötesine gidip- gidip gelecek midir? Bunu önümüzdeki günlerde daha net olarak görebileceğiz.
Diğer bir formül de; CHP, MHP ve İP ortaklığı ile milli merkez iktidarı olmak. Bu formüle bu üç muhalefet parti ve bu partilerin tabanları sıcak bakmaktadır. Ancak; 2011 seçim sonuçlarına bakarsak yuvarlak hesapla CHP yüzde 26, MHP yüzde 13, bağımsızlar yüzde 6 oy almışlardır. Bu tabloya göre muhalefet hepsi yüzde 45, AKP yüzde 49 oy almıştır. Muhalefet kanadında bir oy artışı yaşanmazsa üç partinin ortaklık formülü tutmaz. Çünkü kemikleşmiş oylar az çok bellidir. Bu hesaba AKP nin önemli oranda oy kaybedebileceğini ya da artırabileceğini de katmalı.
Diyelim ki; önümüzdeki seçimde CHP yüzde 30 oy alsın, MHP yüzde 15 oy alsın, İP yüzde 7- 8 lik oy alsın o zaman formül tutabilir. Olağan üstü bir durum olmazsa ve partiler bu oy oranlarını koruyabilirlerse muhalefet üç aşağı beş yukarı oy oranıyla AKP nin iktidar yolunu kapatabilir. Ortada ki tek sorun ABD nin bu ortaklık iktidarını destekleyip desteklemeyeceğidir. ABD desteklemezse bu iş zor olacağa benzer. Desteklerse aynı hamam aynı tas olur.
Ancak şunu unutmamak gerek. İktidar için oy ortaklığı yapmaya kalkan muhalefet, AKP nin yaptığı gibi birileriyle anlaşır da iktidarlarını birilerine borçlu olurlarsa vade dolar alacaklılar ortaya çıkar ve Türkiye bugünkü günlerini çok arar!