AKP hükümeti “ikinci bir sessiz devrime” hazırlanıyormuş. Hazırlanan “demokratikleşme paketi” her kesimden herkesi memnun edecekmiş. Henüz açıklanmayan bu pakette Alevileri, Kürtleri, Müslüman olmayan azınlıkları, 28 Şubat mağdurlarını… Hepsini memnun edecek hazırlıklar varmış.

Ağa baba! ABD, AKP hükümetlerine 2002 yılından bu yana çok hassas konularda çok hassas uygulamalar yaptıragelmiştir. AKP “demokratikleşme paketi”yle uygulama zamanı gelenleri de şimdi uygulamaya geçirmeye çalışıyor. Bu paket de ABD’nin bundan sonra yaptıracaklarının bir parçası mı?

2002 yılından bu yana yapılagelen ve yapılmaya hazırlanılan hem hassas hem de önemli konuları şöyle bir anımsamakta yarar var.

Türk askerleri Kuzey Irak’tan çektirildi. Kuzey Irak’a yapılacak operasyonlar ABDnin iznine bağlandı ve o gün bu gündür Türk askeri Kuzey Irak’a operasyon düzenleyemedi. Türkiye İran’a karşı kışkırtıcı açıklamalar yaptıktan sonra Türkiye’ye füzeler ve füze kalkanı yerleştirildi. Profesyonel ordunun gücü tamamen çökertilerek pasif ordu haline getirildi. Kuzey Irak’taki Kürt devleti fiilen tanındı ve şimdi de resmen tanınacak. Yeni belediyeler yasasıyla güneydoğudaki belediyelerin özerkleşmesi sağlanıyor. Böylece eyaletleşme ve başkanlık sisteminin zemini hazırlanmış oldu.

Ana dil de eğitim, Anayasal güvence, kendi kendini idare etmek, Rojava’da Kürtlerle savaşanlara destek verilmemesi, KCK tutuklularının salıverilmesi, Öcalan’ın halkla iletişiminin engellenmemesi… gibi konular yine Kürtlerin gündeminde olduğuna göre; “demokratikleşme paketi”nin içinde bu konular da mı var?

Bu sorunun yanıtını şimdilik bilmiyoruz. Ancak rahmetli Âşık Veysel sağ olsaydı, her halde “uzun ince bir yoldayım- gidiyorum gündüz gece” türküsünü başka türlü yazardı.

“Ucu çıkmaz bir yoldayız- bekliyoruz gündüz gece- Bilmiyoruz ne haldeyiz- Bekliyoruz gündüz gece.” Bekleyelim görelim.