Bozkır Üçpınar Kasabası ve Haydar Dağı
Bozkır ilçesinin Üçpınar kasabası; yeşili bol, havası temiz, suyu bol ve şirin bir beldemiz. Burada bilmece gibi karmakarışık dağlar var. Haydar Dağı da bunlardan biri.
Üçpınar, Osmanlı Devleti’nin fetret dönemindeki karışıklıklarından kaçan sipahiler tarafından kurulmuş. Kasabanın altlarından dere geçiyor. Kasabadan dereye doğru giderken bir su kaynağı, az ilerisinde dal-budak salmış büyük bir ağaç var. Karışık dönemlerde bu ağacın dallarına adamlar asılırmış. Bu ağaca cellât ağacı diyorlar. Dere boyunca yürüdükçe yol kenarlarında yayla evleri vardır. Buralara Tufan Deresi deniliyor.
Haydar Dağı’nın altında bir yazlık ev var. Yaz boyunca burada oturuluyor. Burada yükseklik tam 1500 metredir En güzel, en tatlı balları, en doğal şekliyle burada yemek mümkündür. Hem modern, hem sepet kovanlarda bal üretiliyor.
Yazlık evin üstlerinde, kayalıklar arasında çok dar bir kovuktan girişi olan bir mağara var. Ancak içeride bir kaya giriş daha da zorlaştırmakta. Mağara dereye doğru dikine uzanıyor, içi ıslak ve kaygan. İçeriye ancak beline ip bağlanan birisi girebilirse de ıslak ve kaygan zeminden dolayı belki ertelerce aşağıya düşüp bir daha çıkamama tehlikesi var. Bu yüzden içine giremedik. İnceleme yapamadığız için bu mağaranın doğal bir mağara mı yoksa bir gizlenme yeri mi olduğunu bilemiyorum. Belki de bu mağara bir maden ocağıydı. Çünkü buralarda simli kurşun, çinko, linyit, barit madenleri bulunuyor.
Haydar Dağı’nın bilmece gibi bir dağ olduğunu yazmıştım ya. Bu dağ gerçekten de öyledir. Neresinden bakarsanız bakın, zirveyi asla göremezsiniz. Tırmandıkça önünüze yeni bir tepe çıkar. Kat- kat sivrileşen yükselen bir dağdır. Dağın her yanı kayalık ve dikenlerle doludur, tırmanışı da oldukça zordur.
Son zirvede manastır olduğunu sandığım, duvar yıkıntıları ve temel kalıntıları vardır. Doğal olarak defineciler boş durmamışlar, bu arada bana da kazı yerlerinden çıkan çanak-çömlek parçalarını incelemek kalıyor. Böylece bu ören yerlerini Roma dönemi ile tarihlendiriyorum. Ayrıca gözetleme ve karakol binalarının kalıntıları da bulunuyor.
Köylülerden aldığımız bilgilere göre, hocalar buralarda çocuk okutup yetiştiriyorlarmış. Dağın isminin de doğrudan doğruya Haydar isminden geldiği söyleniyor.
Bence Roma döneminde Haydar Dağı’nda keşişler barınmışlar. Daha sonraki dönemlerde Haydar isimli bir hoca, alperen veya inzivaya çekilmiş Haydar isimli birinin bu dağda yaşadığı ve dağın isminin buradan geldiğini sanıyorum..