Yaşamda önem verdiğimiz şeyler vardır, bu değerleri kaybetme olasılığına verilen yoğun duygusal tepkiye kaybetme korkusu diyebiliriz. Kaybetme korkusu ile başta; kaygı, korku, stres ve üzüntü gibi birçok duygu yaşamak mümkündür. Kaybetme korkusu sevdiği kişiyi kaybetmekten, eşyayı, yaşamı ve hatta hayattaki konumu kaybetmeye kadar yaşanabilen bir korkudur.

Bu duygular bazen belirli olaylarla birlikte tetiklenip ortaya çıkabilirken bazen de kalıcı, kaotik ve hayat kalitesini kötü etkileyen şekilde kronikleşebilir.

İnsanın yaşamda değer verdiği şeyleri kaybetmekten korkması normal ve gereklidir fakat bu korku kişinin yaşam standartlarını, kurduğu ilişkilerin içeriğini ve kendisini tanımlama şeklini olumsuz etkilediğinde normal olmaktan çıkmaktadır…

Kaybetme korkusu dendiğinde en sık akla gelen korkulardan biri sevgiliyi ya da sevilen kişiyi kaybetmektir fakat genel anlamda kaybetme korkusu yalnızca değer verilen kişiyi kaybetmeye indirgenemeyecek kadar geniş ve kapsamlıdır. Kişiye göre değişkenlik göstersede kaybetme korkusu; işini, başarıyı, sevdiklerini, sağlığını, eşyalarını, özgürlüğünü, değerini, yaşamını, kontrolünü, gücünü kaybetme korkusu şeklinde karşımıza çıkabilir. Kaybetme korkusunda; bağlanma şekillerimiz, yaşam stilimiz, travmalarımız, sosyal öğrenme ile bizlere yüklenen kaygılar, kontrol kaybı düşüncesi bu korkuya bizleri itebilir.

Kaybetme Korkusu ile Başa Çıkmak

Kaybetme korkusu ile baş etmek için insanlar çoğu zaman birçok psikolojik sıkıntıda da yapıldığı gibi bastırıp yok saymayı denerler. Bu yöntem anlık rahatlamalar sağlasa da geçici bir çözümdür. Önce kabul sonra neden korktuğunu kabul etmek sonra da duygularına ve düşüncelerine anlam vermek bu noktada ilk adımdır.

Çözüm sürecinde ise çevreden sosyal destek almak, öncelikleri değiştirmek ve öz bakım üzerinde çalışmak oldukça işe yarayan adımlardır.

Sevgilerimle…