Kibar Özcan

Kibar Özcan

Deprem süreci; acıyı geçirmeye çalışmak değil, dönüştürmek…

Deprem süreci; acıyı geçirmeye çalışmak değil, dönüştürmek…

Yaşadığımız süreç kollektif bir travmayı beraberinde getirdi…

Birinci derece etkilenenlerin yani depremi yaşayanların yanı sıra yaşamayan lakin depremin yaralarını, etkilerini hisseden kesimde ikinci derecede yani dolaylı travmaya açık bir konumdadır. Herkesin olaylara yaklaşımı, psikolojik sağlamlığı farklıdır, bazen dolaylı olarak etkilenenler direkt etkilenenlerden daha fazla psikolojik/zihinsel tepki ile karşılaşabilirler…

Ertelemiş yaslar, duygusu yaşanılmamış olaylar verilen bir çok can kaybıyla tetiklenmiş olabilir. Bu süreçte birinci ve ikinci dereceden etkilenenlerin duygularını bastırmaları olabilecek en yanlış tavırdır…

Korkulmamalı çünkü uyku, yeme, içme, düşünme gibi temel fonksiyonel durumlarda değişimler ve zamanda donma (tepki gösterememek, duyguyu ifade edememek) bu travmayla yüzleşen herkes için süreç içerisinde normal kabul edilebilir. Hayata yeniden ve hızlıca sarılma çabası insanların duygularını yaşamaları önündeki engellerden biri olabilir. Duyguyu yaşamak, duyguya boğulmak da değildir üstelik!

Acı hemen geçsin isteği de bastırmayı sağlayabilir. Bu süreçte yapılacak en temel şeylerden biri unutmak ya da duyguyu yok saymaktan ziyade bu duyguyu kişisel olarak dönüştürmek ve içerisindeyken de yaşamayı sağlamaktır.

Duygu dönüşüm süreci sağlanamaz ya da bastırılırsa; birinci ve ikinci derece etkilenenler arasında travma sonrası stres bozukluk, depresyon ve diğer patolojilerin ortaya çıkması için zeminde hazırlanmış olunur.

Anlatın, konuşun, üzerine fikir almak ya da yol belirlemek maksadıyla değil tam tersine kendiniz için duygunuz için olabildiğince paylaşıma açık olun travma paylaşarak azalmaz fakat dönüşümü daha kolay sağlanabilir.

Şu an güncel soru genellikle psikolojik olarak neler yapılacağı yönünde; unutulmamalıdır ki “yaşam, psikolojik sorunlardan büyüktür” yaşam ve yaşama adapte olabilme mücadelesi içerisindeyken yani acının atak dönemlerini yaşarken uygulanan yoğun psikolojik müdahaleler doğru olmayacaktır. Süreç sonrası, yaraları sarmak için daha uygun olacaktır.

Yapmamız gereken temel şey birlik olmak; acıyı dinlemek, konuşmak, paylaşmak etkilenen her insan için anlatmasını sağlayacak bir konfor alanı belirmek…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kibar Özcan Arşivi
SON YAZILAR