SALI HADİSİMİZ
Ebû Züheyr Umâre İbni Ruveybe radıyallahu anh Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittiğini söyledi:
“Güneş doğmadan ve batmadan önce namaz kılan bir kimse cehenneme girmeyecektir.” Resûl-i Ekrem bu sözüyle sabah ve ikindi namazlarını kastetmişti.
(Müslim, Mesâcid 213-214. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 9)
Açıklamalar
Güneş doğmadan önce kılınan namaz, sabah namazıdır. Güneş batmadan önce kılınan ise ikindi namazıdır. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, biri uykunun en derin saatinde diğeri günün yorgunluğunun ve çarşı pazarın en yoğun vaktinde kalkıp camiye gitmek, diğer namaz vakitlerine göre daha zordur. Zor olanı başarmanın daha faziletli olacağında şüphe yoktur. Bu durum Kur’an’ın şu âyetleriyle daha iyi anlaşılır: “Geceleri pek az uyurlar, seherlerde istiğfar ederlerdi” [Zâriyât sûresi (51), 17-18]. “Kendilerini Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktan, zekât vermekten ticaretin ve alışverişin alıkoymadığı insanlar” [Nûr sûresi (24), 37]. Görüldüğü gibi Peygamber Efendimiz’in her sözü ya doğrudan veya dolaylı olarak Kur’an’ın bir âyetine dayanmaktadır. Biz bunları bazı kere tam olarak keşfetme imkânı bulamayabiliriz. Fakat sahih olan bir rivayeti tereddütsüz kabul ederiz. Bu çeşit rivâyetlerin diğer namazları o kadar önemli saymadığı zannedilmemelidir. Bunlar, her namazın önemini ayrı ayrı anlatıp mü’minleri her birine teşvik edici rivayetler olarak kabul edilmelidir.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Sabah ve ikindi namazlarına özellikle hassasiyet gösterilmelidir. Çünkü biri uykudan uyanma zorluğuna katlanmayı, diğeri gündüzün yoğun meşgalesini ibadet için terketmeyi gerektirir.
2. İbadetler kişiyi cehennemden korumaya vesile teşkil eder.
3. Namazların bazısı diğerlerinden daha faziletli olabilir.
4. Rızık temini için çalışmak kulluğa mani olmamalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.