Geleceği İnşa Etmek
Gelecek ve inşa etmek deyince genelde hedeflerden, hayallerden, çalışmaktan, teknolojiden hatta binalardan bahsedilir. Bu gün burada geleceğin inşası konusunda konuşmak istediğim ise çok başka bir boyut. Geçmişin insan üzerindeki yükünden dolayı kişisel olarak geleceğini imara açamaması.
İnsan bir gelecek inşa etmek istiyorsa, dünden ders almalı, bu günü yarının dersi olarak görmeli. Bu sadece kişisel gelişim olarak değil hayatımızın her alanında uygulayabileceğimiz bir metotdur.
Hiç kimsenin hayatı mükemmel değildir. Geçmişte veya şu an içinde bile herkes hata yapabilir, pişmanlık duyacak anlar yaşayabilir. Bu nedenden dolayı yaratıcı olan Allah, yarattığı insana tövbe kapısını hep açık tutmuştur. İnsan olarak geçmişte yaşadığımız olumsuz deneyimler yaptığımız hatalar zihnimizi işgal eder ve ruhumuza baskı yaparlar. Bunların etkisinden tövbe yaparak kurtulabildiğimiz gibi bir de aklımızı kullanarak geleceğimizi inşa edebiliriz.
Bu metodları bize yaratıcımızın kendisi söyler.
Hz. Adem hata yaptığında tövbe ile rahata erdiğini biz Kur'an’dan öğreniyoruz. Yine Yunus Peygamber'in tövbesi ile balığın karnından yaşama döndürüldüğünü de. Tıpkı bunlar gibi aklı kullanarak hayatı inşa etmemizi söyleyende Allah'tır. Geçmişin yüklerini taşımak yerine onlardan ders almamız öğüt olarak verilir. Bir çok geçmişte yaşayan kavimlerden örnekler verilir, hikayeler anlatılır, onlar gibi olmamamız ve aklımızı kullanarak ders almamız gerektiği üzerinde durulur.
O halde bizim yapmamız gereken şey, geçmişi aynısı ile yaşamak yerine ondan gereken dersi çıkarmak ve bugüne avantajlı bir şekilde dönüştürmek. Bunu yapmakla hem bu günümüzü aydınlatmış olacak hem de gelecek üzerinde bıraktığı negatif etkiyi olumluya çevirmiş olacağız.
Bunun yerine, eğer kişi sürekli olarak geçmişe takılıp kalarak, geçmişin yükünü üzerinde taşırsa kendisini geriye doğru çeker ve geçmişte yaşanan hatalar ve başarısızlıklar nedeni ile kendine olan güveni zayıflar. Buda gelecekle ilgili aldığı kararları etkiler.
Ayrıca geçmişten getirdiklerimiz, ruhumuz üzerinde derin yaralar oluşturur. Pişmanlık, suçluluk gibi duygulardan doğan, öfke, kızgınlık gibi duygular kişinin iç huzurunu ve mutluluğunu bozar. Bu duygularla baş etmek içinde kişi kendini sürekli olarak geçmişe odaklı bulur ve bu da geleceği görmesine engel olur.
Tüm bunların olmaması ve kendimize güzel bir gelecek inşa etmek istiyorsak, zihni meşgul eden, zamanı israf eden ve geleceği zayi etmekten öteye geçmeyen geçmişi hayatımızda yük olarak taşımayı bırakmalı ve hayatımıza olumlu şekilde dönüştürmeliyiz Bunun içinde geçmişi büyümemize ve gelişmemize yardımcı olan birer ders niteliğinde değerlendirmeli ve geleceğimizi özgürleştirmeliyiz.
Unutmayalım ki
Geçmişi ders edinmek bize kendimizi değiştirme ve iyileştirme gücü verir. Bu gücü geleceği imar ederken kullanmak da bizi özgürleştirir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.