Erkoyuncu Konuştu, Tartışmalar Netleşti

Pankobirlik Genel Başkanı Ramazan Erkoyuncu yaptığı basın toplantısında Konya Şeker’le ilgili her türlü söylentiyi uzun uzun cevapladı. En azından kamuoyundaki fütursuzca ortaya atılan dedikodulara da bir cevap vermiş oldu.

Bir kere şunu söylemeliyim, Başkan Erkoyuncu’yu eleştirenler muhakkak ki vardır. Hatta basından da eleştirenlerin başında sanırım ben gelirim. Daha önce fikirlerimiz söylemiştim. Tekrar onlara girmeyeceğim. Ancak ne kadar eleştirirsek eleştirelim kesin bir doğru var ki; Başkan Erkoyuncu dürüst bir adam. Ve söyledikleri konusunda güven oranı oldukça yüksek. İnsanlar Başkan Erkoyuncu’ya, onun söylediklerine ve de yaptıklarına kim ne derse desin güveniyorlar. Ve zaten Konya Şeker’in 2021’den bu zamana kadar olan süreçteki gelişimine baktığımızda da bu güveni ve dürüstlüğü görebiliyoruz. Bu doğrultuda basın toplantısında yaptığı açıklamalar inanın çok ikna edici ve dürüstçeydi.

SOMA’NIN DURUMU

Soma Termik santrali ile ilgili Başkan Erkoyuncu net olarak “bu hafta içerisinde karar vereceğiz” dedi. Hatta orada çalışanların durumunu düşünmek gerektiğini de belirtti. Yani “Soma Termik Santralini kapatıyoruz” ile “Bu hafta karar vereceğiz” arasında sanırım oldukça fark olmalı.

Şimdi bazı bilgileri ortaya doğru koymak lazımdır. 2015 yılında yani 10 yıl önce bu santral Konya Şeker tarafından alınmıştır. O zamandan bu zamana da ekonomik manada Konya Şeker’e hiç katkısı olmadığı gibi bilhassa mali açıdan oldukça zararı vardır. Şöyle bir düşünelim, bu işletme Konya Şeker’in değil de şahsımızın olsaydı, bu işletmeyi bir gün bile açık tutar mıydık?

Bu tür kamuya mal olmuş yerlerin başkanlıkları veballi işlerdir. Bu tür işlerde, işi kendi işinizmiş gibi düşünmezseniz hem çok kişinin vebalini alırsınız hem de sizi haksızlığa sürükler.

Konya Şeker’de de yüzlerce üreticinin vebalini kimse almak istemez sanırım. Dolayısıyla Soma Termik santralinin elden çıkarılması kim ne derse desin Konya çiftçisi için gerekli ve yapılması gereken durumdur. Ancak şu da bir gerçektir ki eğer santral kapatılırsa orada istihdam konusunda bir sıkıntı yaşanacaktır. Zaten konuşulan ve önlemi alınmaya çalışılan konu da aslında budur.

BAKAN FIRÇA MI ATTI?

Geçtiğimiz günlerde bir de “Konya Şeker heyetinin Başkan Erkoyuncu ile birlikte Bakan’la görüştüğü ve Bakan’ın Erkoyuncu’yu kovduğu” gündeme taşınmıştı. Başkan Erkoyuncu buna da çok güzel bir açıklama getirdi. “çok güzel” diyorum, çünkü bir gazetecinin diplomasinin ne olduğunu da bilmesi gerekir.

Başkan Erkoyuncu “Ben, Ramazan Erkoyuncu olarak gidersem Bakan veya bir başka birisi bana istediğini yapabilir, söyleyebilir. Ancak ben oraya Konya Şeker’in başkanı olarak binlerce çiftçiyi temsil ederek gidiyorum. Bir Bakan yanından kovabilir mi?” dedi. Yani işin mantığı bu. Pankobirlik Genel Başkanı, Konya Pankobirlik Başkanı ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı olarak Bakan’dan daha fazla temsil kabiliyetine sahip bir çiftçi kuruluşu temsilcisinin, Bakan tarafından “kaş bile eğilemeyecek” durumda olmasını düşünmek ve anlamak gerekir.

DİĞER KONULAR

Başkan Erkoyuncu o kadar çok konuya değindi ki inanın her birini ayrı ayrı değerlendirsem, bundan köşe yazısı değil kitap meydana gelir.

Mesela kayyum konusuna değinmeyeceğim bile. Yani Konya Şeker o kadar zor dönemler yaşadı, sıkıntıya girdi. Ödemelerde zorlandı. O dönemlerde kayyum atanmayacak; şimdi düzelme ivmesini kazandı. Çok daha iyi durumda ve tabiri caizse, işler yolunda giderken “kayyum atanacak” diye dedikodu çıkarmanın adı olsa olsa nifak ve fitne olabilir.

Panagro’nun büyüdüğü ve kar ettiği; avans ödemelerini istikrarlı ve günü gününe takip edildiği ve yapıldığı; başkanlık seçimi zamanında açılan davaların hepsinin takipsizlikle düştüğü ve de seçimden bu zamana olan gelişmelerin kısa bir özeti anlatılan konular arasındaydı. Hatta Başkan Erkoyuncu’nun çocuklarının ticaretinin dedikodusu olmuştu, bunu bile açıkladı başkan.

Benim bir tek burada söyleyeceğim konu Gıda ve Tarım Üniversitesi’nin durumudur. Gıda ve Tarım Üniversitesi Konya için daha doğrusu Konya eğitimi için nasıl bir katkı sunmaktadır bilemiyorum. Konya’da bir Tarım Üniversitesinin olmasının gerekliliğine kesinlikle inanıyorum. Ve Gıda ve Tarım Üniversitesi’nin bunu karşıladığına inanmıyorum. Daha önce birçok kez Konya’ya Devlet üniversitesi olarak bir Tarım Üniversitesi açılması gerekliliği konu olmuştu. Ancak Ak Partili bir siyasetçimiz bir toplantıda yaptığı açıklamada “Konya’da Gıda ve Tarım Üniversitesi olduğu için YÖK’ün tekrar bir Tarım Üniversitesi açılmasına izin vermediği” şeklinde bir beyanı vardı. Eğer böyle bir durumun gerçekliği varsa Gıda ve Tarım Üniversitesi bir Devlet Üniversitesi olarak değerlendirmeye tabii tutulmalıdır, diye düşünüyorum.

Bunun dışındaki tüm konularda gelinen aşamada Konya Şeker’in gerek ekonomik verileri gerekse sosyal verileri yukarı çıkış ivmesi kazanmıştır. Bundan sonraki süreçte de takip etmeye devam edeceğiz. Başkan Erkoyuncu’nun da dediği gibi burası tüm Konya’ya mal olmuştur ve Konyalının bu işte hakkı vardır. O nedenle de takip etme hakkı da vardır.

Tabii ki cahilce; eleştiri olsun diye eleştirenlere bir şey demiyorum. Onlar zaten muhakkak bir yerlerden görevlendirilmiş, maddi çıkarlarını da gözeterek saldırmaya ve iftira kampanyalarına devam edeceklerdir. Ama ben aklı başında; sağduyulu ve Konya’yı seven insanlar için bu değerlendirmeleri yapıyorum. Diğerleri beni ilgilendirmiyor.

Aynı zamanda Konya Şeker Basın Bürosunu canlandıran ve gazetecileri orada istihdam eden Gazeteci kardeşim Nihal’e ve muhabirlik görevlerinde de Konya’daki en başarılı kadın muhabirlerden olan hem Ayşegül’e hem de Gamze’ye tebriklerimi sunuyor ve başarılarının devamını diliyorum.

Dostlukla kalın.