Avukatlar kendi mesleki kuruluşu olan Baro’nun başkanını hafta sonu seçtiler. Öncelikle hem Baro Başkanı seçilen Mustafa Aladağ’ı hem de adaylar Ziya Sevgili ve Suat Altınsoy’u kutluyorum. Sonuçta Konyamız adına gerçekten düzeyli bir yarışla seçimlerin sonu belli oldu.

Şimdi tabii ki bu seçimin siyasi yansıması nasıl olacak ona bakmak lazım. Her ne kadar Baro Başkanı artık tüm avukatların başkanı olacağı konusunda endişemiz yok. Muhakkak ki öyle de olacaktır. Ama tabii ki şu bilinen bir gerçektir ve genelde MHP’li kesimin adayı olarak ön plana çıkan Mustafa Aladağ bu etiketi de üzerinde ister istemez taşıyacaktır.

Nasıl Ziya Sevgili sosyal demokrat kesimin, Suat Altınsoy AK Partili kesimin adayıysa bu etiketler de üzerlerinde illa ki kalacaktır.

Burada AK Partililerin adayı gibi gözüken Suat Altınsoy’un oy oranının bu kadar düşük olması incelenmesi gereken bir konudur. Suat Altınsoy, AK Parti içerisinde de birçok yere aday adayı veya aday olmuş bir isimdir. Böyle bir ismin oy almamış olması ilginç bir sonuçtur.

Bu sonucu değerlendirenler nasıl değerlendiriyorlar bilmiyorum ama burada sonucu hem AK Parti hem de AK Partili olarak aday göstermede etkin olan isimler daha yapıcı bir değerlendirmede bulunmalıdırlar.

Bir kere AK Parti camiası tarafından oldukça tanınan bir kişi olan Suat Altınsoy’un bu duruma göre ya AK Parti tabanıyla ya da meslektaşlarıyla bir iletişimsizliği illaki söz konusudur. Bundan önceki başkanın da bu gruptan aday gösterildiği düşünülürse aday belirleme konusunda acaba bir sıkıntı var mıdır, bunu da muhakkak değerlendirecek olanlar vardır.

Bunun dışında Baro Başkanı seçilen Mustafa Aladağ’ın arkasında da hem milliyetçi kesim hem de milli görüşçü kesimin olduğu konuşulmaktadır. Ancak malumunuz içinden geçtiğimiz süreçte Türkiye’nin de yeniden yapılandığı bu zamanlarda başkanlar muhakkak ki çok daha dikkatli olmalıdırlar.

Sayın Başkan Aladağ ile ilgili olarak geçtiğimiz günlerde ortaya atılan ve gerek internet basınında, gerek yazılı basında ve gerekse de sosyal paylaşım ağlarında dolaşan bir suç isnatı bulunmaktadır. Ve Sayın Başkan bu konuda bir açıklama yapmamıştır. Hatta gösterilen belgelere göre İçişleri Bakanlığı’nın izni olmadığı için yargılama yapılmadığı gibi bir söylenti de bulunmaktadır.

Sayın Aladağ bence ilk icraatı olarak bu konuda bir açıklama yapmalı ve bu konuda kamuoyunun da güvenini almalıdır.

Muhakkak ki başkanlıkların getirdiği yıpratma çalışmaları hep olmuştur ama bundan sıyrılmanın en iyi yolu da halkı ikna etmektir.