Şehri bırakıp, köye göçmek
Havaların ısınmaya başlaması ile birlikte konvansiyonel ya da sosyal medyada dikkatinizi neler çeker? Benim dikkatimi çeken şeylerden bir tanesi şehir hayatından uzaklaşıp, köye veya bir kasabaya yerleşen şahsiyetlerin hayatlarının konu alındığı belgeseller dikkatimi çekiyor. Dedim ki; “Neden bu haftaki köşe yazımda bu konuya değinmeyeyim?”
Hepimizin daraldığı ve ‘buralardan çekip gitmek istiyorum’ ya da ‘şehir keşmekeşinden bıktım, gideyim Ege’de bir köye yerleşeyim’ diye düşündüğümüz anlar olmuştur. Aslında o an biri de gelip, “Emin misin, son kararın mı?” diye sorsa tam yeridir. Gitmek istediğimize emin miyiz gerçekten? Yoksa o bir anlık kızgınlık mıydı?
İnsanın hayatında değişiklik yapmasının olumlu neticeler getireceğini düşünenlerdenim aslında. Ancak her konuda değil tabii. Yaşadığın şehirden mecbur kalmadıkça göçmek gibi bir değişikliğin pek de olumlu sonuçlanacağını düşünmüyorum. “Cesareti yok” diye düşünebilirsiniz ama bir bakın; geçici bir ruhsal sıkıntının sonucunda şehirden köye göçen bir insan mutlu oluyor mu? Benim gördüğüm kadarıyla çoğu pişman oluyor. Pişman olmayan da belgesellere falan konu oluyor.
Şöyle düşün; yaşadığın şehri terk ettin başka bir yere göçtün. Sorunların seninle birlikte gelmeyecek mi? Gelecek. Ya da şunu düşün; Her şey elinin altındayken gittiğin yerde bir şeyler elinin altında olmayacak. Bu yaşam tarzı seni mutlu edecekse, git. Bir de unutma ki; tahmin etmek, yaşamaktan kolaydır. Zor olan yaşamaktır. Gideceğin yerde hayatın ‘kaosa’ dönebilir.
Mevzuyu tersten ele alalım. Küçük bir yerleşim yerinde mi yaşıyorsun? Diyelim ki büyük şehre gelmek gibi bir hayalin, isteğin var. Trafiğe hazır ol kardeşim. Kalabalığı kabul et. Sakin bir yaşamın olmayacak…
Bence hiç bu konuda macera aramaya gerek yok. Çünkü Konya’da yaşıyoruz. Dünyayı gezmedim o konuda iddialı bir söz söyleyemeyeceğim ama bana göre Türkiye’de Konya’dan daha güzel bir şehir yok. Nereye giderseniz gidin, nereye yerleşirseniz yerleşin; Konya’nın havasını bir soluduysanız, bu şehri hep özlersiniz. Sevin bu şehri, sahip çıkın. Artısıyla, eksisiyle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.