İlginç bir toplumuz. Hemen her konuda ikiye bölünüyoruz. Geçen senenin Mart ayından beri gündemde koronavirüs var. Salgının ülkemizde görüldüğü ilk günlerden bu yana salgının kaynağı, maske konusunda ikiye bölündük. Bunlar yetmedi sıra aşıya geldi. Yok çip yerleştiriyorlar, aşının yapıldığı kola mıknatıs yerleştiriyorlar gibi bir sürü absürt iddia gündeme geldi. Doktorlara soruyorsun iki aşı da faydalı diyorlar. Ama bizde yine iddialar bitmiyor. Aşı ile ilgili ilginç iddialarla çalkalanıyor ülke. Son olarak sosyal medyada gördüğüm bir iddiayı söyleyeyim. Covid-19 aşıları bluetooth bağlantısı sağlayan çip taşıyormuş, aşı olanların bluetooth ekranında aşının seri numarası görünüyormuş.

Bu aşı işi ‘Şaban Oğlu Şaban’ filmine döndü. Hani vardı ya bir replik; ‘Hızır idi, Yunus idi, Hızır idi, Yunus idi’ diye. Bu da; BioNTech idi Sinovac idi, BioNTech idi Sinovac idi… İkisi de faydalı işte kardeşim. Uzmanlar sürekli aşı olun çağrısı yapıyor, bizim millet işkilleniyor. Bu gözler aşı olduktan sonra koluna bozuk para koyup, yapışıyor mu diye kontrol edenleri gördü. Bu tür şeylerin içerisine girip insanların kafasını karıştırmayın, kimsenin sağlığıyla oynamayın. Bu kadar velveleye vermenin ne lüzumu var? Hep bir ikilemde kalıyoruz hep.

Şimdi bunları yazarken birden aklıma bir fıkra geliverdi onu paylaşayım; Temel ile Dursun ülke savaşa doğru giderken muhabbete tutuşmuşlar. Temel, “Vallahi savaş çıkarsa yandık Dursun. Ne yapacağız, ne edeceğiz” diye sormuş. Dursun tüm olasılıkları düşünmüş; “İki olasılık var Temel” demiş. Temel, “Nedir” diye sorunca, Dursun başlamış anlatmaya; “Ya çürüğe çıkarız ya da askere alınırız. Çürüğe çıkarsak mesele yok ama askere alınırsak iki tane olasılık var. Ya geri cephede savaşacağız ya da ileri cephede savaşacağız. Geri cephede kalırsak sıkıntı yok. Ama ileri cepheye gidersek iki olasılık var. Ya savaşı kazanırız ya da kaybederiz” demiş. Dursun böyle anlatırken Temel’in iyice kafası karışmış karışmasına da dinlemeye devam etmiş. Dursun anlatmayı sürdürmüş: “Temel savaşı kazanırsak mesele yok ama kaybedersek iki olasılık var. Ya esir düşeriz ya da ölürüz. Esir düşersek mesele yok ama ölürsek iki olasılık var. Ya gömerler ya da kağıt fabrikasına yollarlar. Gömerlerse mesele yok ama kağıt fabrikasına yollarlarsa ya gazete kağıdı oluruz ya tuvalet kağıdı. Gazete kağıdı olursak mesele yok ama tuvalet kağıdı olursak ha işte o zaman yandık Temel” demiş.