Bekir Ümit Atcı

Bekir Ümit Atcı

Vizyonsuzluğun KAOSU

Vizyonsuzluğun KAOSU

Vizyonsuzluğun KAOSU

Sokağa çıkma yasağı dünya genelindeki salgının etkisini gören ve bilen herkesin istekli olduğu mükemmel bir karardı.

Şayet yasağın hazmedilmesi aşamasında sonuçlarını çok ağır ödeyeceğimiz 45 dakikayı yaşamasaydık.

Hem kendi sağlığını hemde başkalarının sağlığını hiçe sayarak sokağa çıkma yasağını duyar duymaz marketlere, bakkallara, açık petrol istasyonlarına koşarak kola ve gofret için izdiham yaratan, bilinç bulanıklığı yaşayan herkese çok kızdık. 

Arabasının deposunu doldurmaya koşanlar var birde.

Ne kadar kızsak, sinirlensek, onlara ne desek yetmeyecek.

Yalnız çocuğuna bez alacak, aldığı erzak evinde iki günü çıkarmayacak, şu ortamda halen işinden olmamışsa eğer günübirlik işinde çalışarak kazandığı parayla evine yiyecek içecek götürenlerde vardı.

Sayıları azdı ama bunlar düşünülmeliydi.

Bunları ne devlet ne millet tarafında hiç kimse konuşmadı.

“YÖNETMEK ÖNGÖRME SANATIDIR."

Bu işin sanatçısı benim diyorsan bu hareketlenmenin olacağını öngöreceksin.

Öngöremiyor musun?

Bunları öngörebilecek yerel birimlere danışacaksın.

Belediyelerine haber vereceksin.

İstişare yapacaksın.

Sokağa çıkma yasağı esnasında belediyelerin yapması gereken hizmetlerde sağlık personelinin yerlerine ulaştırılmasından tutunda gıda ve sağlık malzemelerinin ihtiyaç sahiplerine teminine kadar en önemli görevler belediyelerin omuzlarında değil mi ? 

Bu eksikliği gidermek ve bu açığı kapatmak için ister muhalif olsun ister iktidara bağlı tüm belediyeler normalin beş katı efor sarfetmek zorunda kalmadı mı?

“İYİ NİYETLİ OLMAK İYİ YÖNETMEK ANLAMINA GELMEZ."

"Kararı hafta sonu için aldık çünkü üretim zincirine zarar vermek istemedik.”

“Erken saatte etseydik daha kötü olurdu, marketler dükkanlar yağmalanırdı bunu başka ülkelerde gördük.” 

Gece saat 10’da market boşaltanlarla, kola, bisküvi peşinde koşanlarda mantık aramaya gerek yok.

Bu tip insanlarla zaten baş edemezsin.

Fakat; ülkenin en önemli kriz yönetim mekanizmasının başındaki kişi olarak; Sayın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya soruyorum.

Bir gün önce televizyona çıkıp sakin bir ses tonuyla sadece bu hafta sonu için vatandaşımızın sağlığını korumak adına yaptığımız istişarelerde bir sokağa çıkma yasağı öngörüyoruz.Fırınlar çalışmaya devam edecek, marketlerde evlere servis yapmaya devam edecekler.

Eve servis olmayan yerlerde vatandaşlar sadece iki günlük acil ihtiyaçları için gün içerisinde alışverişlerini tamamlasınlar, yasak pazartesi son bulacaktır.”

Denilseydi..

Basın mensuplarının konu ile ilgili soruları sabır ve saygıyla cevaplansaydı.

Bu kaos ortamı oluşumuydu acaba ? 

“TEBRİK ETMEK GEREK.”

Herkes gibi sokağa çıkma yasağını bizimle birlikte öğrenen Sayın Valimiz Cüneyit Orhan Toprak ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay başta olmak üzere polisiyle, askeriyle, zabıtasıyla son anda alınan aksiyona rağmen elinden gelenin fazlasını yapmak için çaba gösteren tüm kurum ve kurum çalışanlarını, ayrıca şu dayanışma günlerinde tüm kamyonlarıyla yollara çıkıp vatandaşa ücretsiz ekmek servisi yaptığına şahit olduğumuz Yatağanlı Osmanağa ve ekibini gönülden tebrik ediyorum.

"O GECE YAŞANILANLAR ABARTMAYA GEREK YOK"

12 Nisan Pazar 2020

Okuduğunuz başlıkta bir köşe yazısı okudum.

Star gazetesi köşe yazarı meslek büyüğüm “Ersoy Dede” tarafından yazılmış.

Okurken bir o kadar şaşırdığım akıl dışı anlatımın ilk paragrafında kalın harflerle süslenen kısmı alıntılayıp buradan sizlerle paylaşmak istiyorum.

“Zira sağlık bakanlığının iğneyle kazdığı kuyuya düşüyorduk az kalsın.Fakat Sayın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarına bakılırsa, kalabalık oluşturan 250 bin kişi tespit edilmiş ve sağlık bakanlığı ile koordineli şekilde takibi yapılacakmış.Yani anladığım, çok da abartacak bir şey yok.Bilmediğimiz yeni bir durum olduğu için biraz sersemledik o kadar.” yazmış çok sevgili büyüğüm.

İşin ilk anından beri tüm ciddiyetiyle hepimizin gözleri önünde ter akıtan ve emekleri alınan ani kararlar ile yıpranan Sayın Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca ve tüm sağlık çalışanlarını pozitif ayrımcılıkla ayırarak sorumu ülkenin tamamına soruyorum.

Tespit edilen 250 bin kişiden bir kişi bana ulaşabilir mi ?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bekir Ümit Atcı Arşivi
SON YAZILAR