Arif AYTÜRK

Arif AYTÜRK

REKTÖR YARDIMCISININ "ÜLKEYİ AYAKTA TUTACAK CAHİLLERDİR" SÖZÜ ÜZERİNE

REKTÖR YARDIMCISININ "ÜLKEYİ AYAKTA TUTACAK CAHİLLERDİR" SÖZÜ ÜZERİNE

Geçtiğimiz günlerde, Sebahattin Zaim Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Bülent Arı, güneydoğudaki PKK operasyonları konusunda akademisyen bildirilerine tepki olarak;"ülkeyi ayakta tutacak kişilerin cahiller" olduğunu söyledi. Bu söyleme kamuoyundan oldukça tepki geldi. Elbette bu söze bende tepki duydum. Zira her türlü belanın,kötülüğün,ahlaksızlığın cahillikten kaynaklandığı malum. 

Sonra kendi kendime düşündüm, kariyer sahibi bir profesör gerçekten cahilliği mi savunmakta, yoksa, ülkemizdeki eğitim sisteminin kötülüğüne mi dikkat çekmek istemekte? Ben ikinci niyetle böyle bir açıklama yapmış olmasını ümit ediyorum.

Yıllarca bu ülkede denetim elemanlığı yapmış birisiyim. Görevim gereği çok sayıda soruşturma yaptım, çok sayıda yolsuzluk tespit ederek savcılıklara bildirdim. Dikkatimi çeken bir tespiti belirtmeden geçemeyeceğim. Tıp tahsili yapmış kişilerin, tıbbi malzeme,ilaç vb. ülkemizde çok ciddi bir maliyet unsuru oluşturan alanda, mühendis yüksek mühendis olmuş kişilerin kendi alanlarında, , hukuk eğitimi almış insanların da yine yasaların açıklıklarından yararlanarak birçok yolsuzluk işlemlerinde başrol oynadıklarını gördüm. Yani elinizi hangi yolsuzluğa atsanız, o işi planlayanların,yapanların,kılıfına uyduranların yüksek tahsilli kişiler olduğunu tespit ettim.ilkokuldan sonra tahsil yapmamış kişilerin yapabileceği usulsüzlüklerin ise adi hırsızlıklar ve asayiş olaylarından ibaret olduğunu dolayısıyla bunlarla mücadele etmenin, işin uzmanı,ehli kişilerin yaptıklarına göre daha kolay ve kaba güç ile çözülebilecek düzeyde olduğuna kanaat getirdim. Yani,insanınıza ne kadar yüksek tahsil yaptırırsanız,başınıza o kadar bela alıyorsunuz. Tam bir paradoks. Halbuki tam  bağımsız bir ülke olabilmemiz,daha müreffeh  bir yaşam sürebilmemiz için cahilliği yok etmemiz gerekiyor.Ne var ki eğittiğimizi sandığımız kişiler ülkeye daha çok sorun çıkarıyor,daha çok zarar veriyor. Tam bir paradoks. Peki nerede hata yapıyoruz? Demek ki biz insanlarımızı eğitiyoruz diye,günde bilmem kaç yüz test çözdürüp,TEOG'da YGS'de derece yapmayı marifet saymışız.  İlkokuldan yüksek lisansa kadar, milli değerlerimizi,vatan ve insan sevgisini esas alan bir eğitim sistemi kuramamışız. Okullarda yaşamı öğrenmiş,bilgili,  mütevazi-vatansever bir insan yetiştirme yerine, caka satan, babasının araba markasıyla hava atmayı marifet sayan,daha büyük bir mal varlığına sahip olma hırsıyla yanıp tutuşan nesil yetiştirmişiz. Daha birinci sınıftaki bir öğrenci, doktor, avukat,mühendis olduktan bilmem kaç ay sonra BMV-Mercedes marka araç sahibi olmayı hedefleyerek okuluna bitirirse olacak budur. Hayata atılır atılmaz ilk iş, legal mi-helal mi ayrımı yapmadan cebini doldurmaya bakacaktır. Sokakta aslan gibi dolaşan kişilerden %30'u tv.spikerinin "İnönü'nün hükümet kuracağına "ilişkin soruya karşı  iyi yada kötü olacağı yönünde görüş beyan edebilmektedir. Yani ülkemizdeki eğitim sisteminde sorun vardır. Kim bilir belki de Prof.Bülent Arı bunu kastetmek istemiştir.Ancak mevcut iktidara yağ çekeceğim derken meramını anlatamamış olabilir. Ne demiş Fuzulü; 

"Mey biter saki kalır, Her renk solar haki kalır. Diploma insanın cehlini alsa da, Hamurunda varsa eşeklik; baki kalır."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arif AYTÜRK Arşivi