Vakıf Hassasiyeti
İslam dininde, Kuran’da belirtildiği üzere “tüm kâinatın sahibi olarak Allah” gösterilmiştir. İnsan ise bu kâinatı mamur etmekle görevlendirilmiştir. Ancak insanın kâinatı imar etmesinin altında süreklilik olması gerekir. Oysa biliyoruz ki süreklilik demek gelir demek, sürekli akarın olması demektir. İşte bu nedenle geçmişte atalarımız bir eser meydana getirirken onun bakım ve imarı için de vakıf müessesesini geliştirmişlerdir.
Vakıf; bir malın mülkiyetini, gerçek sahibine, yani Allah’a adayarak, temlik ve temellükten ebediyen menetmektir. Böylece malın akarı, menfaati; fakirler, yoksullar, yolcular, Allah yolundakiler gibi vakfedilen yola, kıyamete kadar yönlendirilmiş olur. Vakıf, mabetlerin inşası ile doğmuş, daha sonra birçok içtimaı sahayı da içine alarak genişlemiştir. Genel olarak gayrimenkuller vakfedilirken, cihat malzemesi, Kuran, çeşitli kitaplar, halı, hatta kap-kacak gibi menkul eşyalar da hizmet ömürleri kadarıyla vakfedilmişlerdir. Vakıf; Yaradan’dan ötürü yaratılanlara merhamet, şefkat ve sevginin müesseseleşmiş şekli (1) olarak tarif edilmiştir. Şimdi tüm bunları neden anlattım?
Çocukluğumun geçtiği mahallede bir vakıf tarla vardı. Kim eker, kim biçer bilmezdik ama ekinler kaldırılınca koyunları yaymak için bu tarlaya da götürürdük. Tarlayı, Aynanın oradaki mahalle camisinin vakfı olarak, Konya dönümü ile 8 dönüm bilirdik. Babam rahmetli, tarladan toprak bile almamızı, ekinler varken, biçilmiş bile olsa anız kaldırılmadan koyunları götürmemizi istemezdi. Vakıf önemli derdi. Vakfın bir tozunun bile bulaşmasını istemezdi. Gel zaman git zaman, kuyumuzun suyu çekildi. Kuyumuz keson tipte betondan yapılmış, kazıp indirmek, derinleştirmek gerekti. Büyük uğraşlar sonucunda 1-1,5 metre kadar kazdırılıp, beton kuyuyu aşağı indirdik. Beton aşağı inince kuyu betonundaki boşluk tehlike arz etmeye başladı. 1 metre daha betonla kuyu duvarına ulamak ve tehlikeyi savuşturmak gerekti. 70’li yıllar, kum, çimento demir gibi malzemeler hem pahalı hem sınırlı miktarda. Öyle hemencecik kolayca ulaşılamıyor. İstenildiğinde damperli kamyonla geliyor. Kuyunun 1 metre ulanması için az bir kum gerekli, bir kamyon kumu ne yapalım. 2 torba çimento aldık ama kum yok. O sıralarda mahallede kerpiçten yapılmış olan mescit yıkılıp, betondan cami yapılmıştı. Cami önünde kullanılmayan kumlar kalmıştı, etrafa dağılan o kumları topladık, at arabası ile getirip kuyuya 1 metre beton ilave ettik. Kum bedelini de camiye yardım olarak verdik. Aradan çok zaman geçmeden bütün işlerimiz sarpa sarmaya başladı. Kurulu düzenimiz bozuldu. Yıllar sonra babam “beni o kum mahvetti” demişti. Bunu hayatımdan bir kesit olarak anlatma gereği duydum. Nedeni de günümüzde önüne gelen vakıf kurmakta, orayı bir para aklama, zenginleşme aracı olarak görme alışkanlığı edinmekte, ancak vakıf şuuru bilinmediği için birtakım yanlışlıklar yapılabilmektedir. Oysa vakıfta herkesin hakkının olduğu, oradan çıkar elde etmede çok dikkatli olunması gerektiğini göstermek açısından bunu bir örnek olarak anlattım.
Elde edilen avantajların kısa sürede belki herhangi bir etkisi olmaz ancak uzun dönemde o ailenin düzeninin bozulmasına neden olur. Atalarımız bu nedenle vakıf malına ayrı bir önem verir, onu koruma ve kollama faaliyeti içinde bulunurdu. Bu nedenle vakıf tıpkı mazlumun duası gibi etkilidir. “Mazlumun bedduasından kork. Çünkü mazlumun bedduası ile Allah arasında hiçbir engel yoktur” (Buhârî, Zekât 63, Cihâd 180, Mezâlim 30, 35; Meğâzî 60) hadisi (2) uyarınca hassas davranılmalıdır. Vakıf mallarının buna benzer şekilde etkili olduğunu atalarımız bizlere öğretti. Bir yeri satın alırken, karşılıklı çıkar amaçlı iş yaparken hassas davranılmalıdır. Çıkar amaçlı olarak kullanmak, nasıl olsa arkasında kimse yok anlamında davranmak bu nedenle tehlikelidir. Maneviyat ve manevi duygular, düşünceler erozyona uğradığı için belki unutulmuş olabilir. Ancak vakıf malı, herkese aittir. Bu nedenle eskiler asla vakıf malını almazdı. Bu hassasiyet günümüzde kaç kişide var? Herkes kendisine bir defa sorsun bakalım…
(1) https://www.osmannuritopbas.com/allahin-mulkunde-emanet-suuru-ve-vakif-hassasiyeti.html
(2) https://sorularlaislamiyet.com/incittiginiz-insanin-ve-kirdiginiz-gonlun-bedduasindan-korkun-sozu-hadis-mi