Bayramdan sonra nasıl beslenmeliyiz
Bayramda aşırı karbonhidrat ve yağ tüketimi bazı kronik hastalıkları tetiklerken kilo problemleri ve mide-bağırsak rahatsızlıklarına neden olmaktadır. Peki bayramdan sonra yediklerimizi dengelemek için ne yapmalıyız?
Karbonhidrat tüketimini azaltın
Bayramda şeker, çikolata, tatlı, ekmek, sarma, pilav, börek ve diğer hamur işleri karbonhidrat alımını artırmaktadır. Bu durum kilo artışı, mide şişkinlikleri, kabızlık gibi problemleri beraberinde getirmektedir. Ayrıca kalp-damar, şeker, kolesterol, tansiyon hastalığı olan bireyleri de olumsuz yönde etkilemektedir. Peki ne yapmalıyız? Bir süre beslenmememizde bu besinleri azaltmalıyız. Sabah kahvaltısında 1-2 dilim esmer ekmek tüketimi yeterli olacaktır. Ayrıca ana öğünlerle birlik ekmek tüketmemeli, pilav makarna tüketilecekse 3 yemek kaşığından fazla olmamalıdır.
Protein dengesine dikkat
Bayramda fazla et tüketimi ile protein artışı olurken yoğurt, peynir, yumurta gibi diğer protein kaynaklarından tüketimimiz azalmış olabilir. Bağırsak ve kemik sağlığımız için beslenmemize günlük 1-2 dilim peynir, 8-9 yemek kaşığı yoğurt eklememiz yeterli olacaktır. Ayrıca D vitamini açısından günlük 1 haşlanmış yumurta tüketimini ihmal etmeyiniz.
Fazla yağ alımını azaltın
Etin kendi yağı ve ekstra yağ eklenerek yapılan et tüketimi vücudumuzda doymuş yağ alımını artırır. Doymuş yağlar damar tıkanıklığına sebep olup kolesterol, kalp-damar hastalarını ve karaciğer yağlanması olan bireyleri olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca kesilen hayvanda herhangi bir rahatsızlık (kanser gibi) varsa bu hastalık kendi yağına geçmektedir. İç yağ tüketimi, hayvandaki hastalığın vücudumuza girişine sebep olabilir.
Kolesterol ve kalp-damar hastalıkları olan bireylerin ceviz tüketimini artırmaları kolesterol düşürücü bir etki oluşturacaktır. Ayrıca ana öğünlerde az yağlı sebze yemeği tüketimi ile alınan fazla yağı dengesini koruyacaktır. Yemeklere patates, bezelye gibi nişastalı sebzeleri ekmemeli ve et konulacaksa etin yağı asla eklenmemelidir. Yemekleri tereyağı, iç yağ yerine zeytinyağı ile pişirmek daha sağlıklı olacaktır.
Gaz ve şişkinlik problemi
Fazla şekerli besinler, gazlı içecekler, dinlenmemiş et tüketimi hazımsızlık, gaz, şişkinlik, kabızlığa neden olmaktadır. Özellikle şekerli besinler bağırsaktaki yararlı bakterileri azaltıp, zararlı bakteri çoğaltmaktadır. Çoğalan zararlı bakteriler bağırsakta aktivesini artırıp gaz oluşumuna neden olmaktadır. Ayrıca gazlı içecek tüketimi ile birlikte vücuda direkt gaz girişi olur ve mide-bağırsak şişkinliğine beraberinde ise kramp şeklinde ağrılara sebep olabilir. Gaz ve şişkinlik şikayeti olan bireyler; şekerli besinler, gazlı içecekler, kurubaklagillerden uzak durmalı. Ayrıca sakız da çiğnememelilerdir.
Ödem ve kabızlık
Az su tüketimi, yeterli sebze ve meyve tüketmemek, fiziksel aktivitenin azalması, sürekli katı gıda tüketmek hem kabızlığa hem de ödeme sebep olmaktadır. Kabızlık ve ödem problemi yaşayan bireyler idrar rengi beyaz ve beyaza yakın olacak şekilde bol su içmelilerdir. Günlük 5-6 porsiyon meyve ve sebze tüketerek potasyum alımını artırmalılardır. Bu durum vücuttan tuz atımını artırmaktadır. Bel ve bacaklarda problem yaşamayan bireyler günlük 1 saat tempolu yürüyüş yaparak bağırsak hareketliliğini artırabilir. Ayrıca bu dönemde ödem atmak için bilinçsizce tüketilen çaylar vücutta olması gerek suyu da atarak vücudun daha fazla sıvı kaybetmesine sebep olabilir. Bu durum ödemi şiddetlendirmektedir. Kabızlık için ise tüketilen çay ve tohumlar bağırsak tembelliğine yol açarak bu durumun kronikleşmesine sebep olmaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.