Hiç dikkat ettiniz mi? Gülümseyen insanlar, daha iyi öğretmeye, yaşamaya, satış yapmaya ve daha mutlu çocuklar yetiştirmeye yatkındır. Bir gülümsemede, azardan çok daha fazla bilgi gizlidir. Cesaret vermenin cezalandırmadan daha etkili bir öğretim aracı olmasının nedeni budur.

Ünlü bir markanın mağaza personel müdürü, bir ilanda aşık suratlı yüksek eğitimli biri yerine, ilkokul mezunu ama hoş bir gülümsemesi olan birini işe almayı tercih edeceğini belirtmişti. Görülmeyen bir gülümsemenin bile etkisi çok güçlüdür. Çağrı merkezlerinde çalışan personellere telefonda konuşurken gülümsemeleri tavsiye edilir çünkü gülümsemek sesinize yansıyacaktır.

Eski Çinlilerin bir atasözü var ki herkes öğrenmelidir. “Yüzü gülmeyen biri dükkan açmamalı” derler. Çünkü gülümsemek iyi niyetinizin habercisidir. Gülüşünüz, onu gören herkesin dünyasını aydınlatır. Pek çok asık suratlı, çatık kaşlı insan gören biri için sizin gülümsemeniz bulutlar arasından sızan bir güneş ışını olacaktır. Özellikle patronun, öğretmenin, ailesinin ya da çocuklarının baskısı altında olan bir kişiye bir gülümseme, hiçbir şeyin umutsuz olmadığını anlatabilir. Hayatta mutluluk diye bir şey olduğunu gösterebilir. Bir gülümseme, vereni fakirleştirmez, alanı zenginleştirir, Kısa bir an sürer, fakat bazen anısı sonsuza kadar canlı kalır. Yararları ise, en yoksulu bile zenginleştirir, evde mutluluk yaratır, dostluğun en iyi simgesidir.

Kısacası, gülümseme; öyle bir şeydir ki; ne alınır, ne dilenilir ne ödünç istenir ne de çalınır. Çünkü öyle bir şeydir ki gönülden verilmediği sürece hiç kimseye yararı yoktur. Unutmayalım ki; hiç kimsenin gülümseyemeyecek kadar yorgun olanlar kadar gülümsemeye ihtiyacı olmaz.