Ramazan Yüce

Ramazan Yüce

Saygı Anlayışımız

Saygı Anlayışımız

Saygı Anlayışımız

Her toplumda etik ve ahlak ilkesi olan saygı anlayışı vardır. Fakat her toplumun saygı anlayışları farklı farklıdır. Türk milletinin saygı anlayışına gelince yörelere göre farklılık gösterse de şu şekil saygı örneklerine rastlayabiliriz.

*Büyükler ile karşılaşıldığında ve ziyaret edildiğinde mutlaka önünde eğilir ve iki elin ile elini öpersin. Sen öpmesen de çoğu büyük; al öp, görgüsüzlük yapma dercesine elini sana doğru uzatır. Öpmeyip tokalaşmaya kalkarsan saygısız addedilirsin. Elin mahkum, öpeceksin. Zira adet böyle.

*Yanında büyük varken ayağını uzatamazsın, bacağı bacak üstüne atamazsın.

*Hiç içmemek lazım ama büyüklerin yanında sigara içemezsin. Sigara içiyor musun denince "Zinhar içmem" diyeceksin.  Tanıdığın bir büyükle karşılaşınca ya avucunun içine saklayacaksın ya yolunu değiştireceksin ya da görünce sigarayı heder etme uğruna yere atacaksın. Büyüklerle bir arada otururken onlar içecek, sen ağzına almayacaksın. İlla içeceksen tuvalete girip orada zıkkımlanacaksın.

*Sofrada büyük başlamadan yemeğe elini uzatmayacaksın.

*Su ikram edilecekse büyük istemese de önce büyüğe tutacaksın.

*Servis yaparken safları yararak büyüğün yanına gelip önce ona ikram edeceksin.

*Eşinin annesine anne, babasına da baba diyeceksin. Eşin akrabalarına ne şekilde hitap ediyorsa sen de öyle hitap edeceksin. Dayısı dayın, amcası amcan, dedesi deden vs. olacak.

*Tüm yörelerimizde olmasa da bazı yörelerimizde gelin kayınpeder ile konuşmaz.

*Küçük yerleşim yerlerinde erkek gelirken kadın erkeğin önünü kesmez, geçmesini bekler dururdu. (Şimdilerde kalmadı. İyi ki kalmadı)

*Baba ve dedenin yanında baba, çocuğunu kucağına alamaz, onu sevemez, onu öpemez, ona ismiyle hitap edemez, oğlum/kızım diyemezdi. (Şimdilerde kalmadı. İyi ki kalmadı)

*Bakanlık müfettişleri kurumunu ziyarete geldiğinde hocam diyemezsin, ismine bey diyerek hitap edemezsin, sayın başmüfettişim diyemezsin. Ancak beyefendi diyeceksin.

*Öğrenci, öğretmeni ile karşılaştığında yolunu değiştirir, kaçardı. Kaçma imkanı yok ise eli cebinde ise çıkarır, ceketini ilikler ve selamlardı. Ceketinin düğmesi yoksa ilikliyormuş gibi yapardı. (Şimdi öğretmen öğrencisini görünce yol değiştiriyor. Zaten ceket giyen de kalmadı)

*Veli çocuğunu öğretmene teslim ederken eti senin, kemiği benim derdi. Kemiğini ne yapacaksa... Şimdi veliler çok cimrileşti. Zırnık et koklatmıyor.

*Toplu taşıma araçlarında seyahat ederken bir büyüğün veya kadın binerse kalkıp yer vereceksin. Vermek istemiyorsan uyur gibi yapacaksın ya da pencereden dışarıyı seyredeceksin. (Şimdilerde bu saygı kuralına uyan az sayıda kişi kaldı. Çoğunluk büyük veya kadının gözünün içine baka baka oturarak gidiyor. Bizde nesil değişti. Saygı kalmadı diye homurdanır gider olduk.)

Aklıma gelen saygı anlayışlarımız bu şekil. Bizde saygı kabul edilen bu âdetlerin çoğu başka ülkelerde saygı kabul edilmez.

Çoğu saygı anlayışımız abartı olmakla birlikte birçoğu kalkmaya doğru gidiyor. Saygı anlayışlarımızın çoğunun kalkmaya yüz tutması, zorumuza gitse de içimize sinmese de yavaş yavaş yeni duruma alışacağız, alışmak zorundayız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ramazan Yüce Arşivi