Ramazan Yüce

Ramazan Yüce

Göründüğün kadar kötü değilmişsin be Ramazan!

Göründüğün kadar kötü değilmişsin be Ramazan!

Günlerce bekledik Mübarek Ramazan geliyor diye. Hazırlığımızı yaptık kendi çapımızda. Kendimizi hazırladık. Geliyor gelmesine de nasıl tutacağız bu uzun yaz mevsiminde diye nefsimiz, bilinçaltımızda karargah kurdu. Gönderdi durmadan iğvasını. Hele bu sıcakta, iş güç zamanı, nasıl tutulacak diye bizi psikolojik olarak etkiledi de etkiledi. Dile kolaydı 17 saat yemeyecektik, içmeyecektik. Gece uykumuz bölünecekti, nasıl dayanacaktık uykusuzluğa?

 

Korkunun ecele faydası yokmuş. Ramazan geldi de gidiyor bile. Hem de teğet geçti, hiç dokunmadı. Nefsimizi dizginledik, yemeyi, içmeyi aramadık bile. İşimize gücümüze devam ettik. Kitabımızı okuduk. Bir defa daha nefsimize galip geldik hele şükür. Hele beynimizde, belleğimizde oluşturduğumuz korkuların hiçbiri gerçekleşmedi. İrade meselesiymiş meğer Ramazan dedikleri. Beyinde bitirmek gerekiyormuş  yapmak istediklerimizi. Ve Ramazan göründüğü kadar kötü de değilmiş üstelik. Açlık ve susuzluğa rağmen ellerimizi cebimize de attık. Fakiri, fukarayı gördük gözettik. Eşin dostun iftarına gittik, onları evimizde ağırladık. Bol bol zamanımız kaldı iş yapmak ve ibadet etmek için. Bir defa daha Kur'an’a yani hayat kitabına yöneldik. Bizi adam et, ilham kaynağımız ol dedik. O da işte ben buradayım aç oku, anla ve yaşa dedi bize. 11 ay sonrasında yeniden rektifiye olduk, motoru güçlendirdik, kaportayı düzelttik. Ne de çok iş yaptık biz bu Ramazan. Şükürler olsun…

 

Oruçla beraber susma orucu da tuttuk, çoğumuzda bir sessizlik hakim oldu. Oruç tutmayanın tutmamasına, karşımızda yiyenin yemesine aldırmadık, hatta hiç heves bile etmedik. Belki de acıdık onların durumuna. Sabrı öğrendik hep beraber. Aynı anda sofralarımızı kurduk, aynı anda ezanlarımız okundu, aynı anda sularımızı yudumladık, aynı anda iftarımızı açtık. Beraber omuz omuza namazlarda saf tuttuk. Dünya bir araya gelse bizi aynı anda oruca başlatıp, aynı anda iftar ettiremezdi… Ramazan giderken şöyle bir göz attım da, ya hu bu Ramazan gerçekten kötü değilmiş nefsimin fısıldadığı kadar...

 

Kamu kurum ve kuruluşlarımız mahalle mahalle iftar vermeselerdi, akşamında sosyal aktiviteler yapmasalardı daha iyi olacaktı bu Ramazan. Hem de şanına yaraşır bir şekilde gönderecektik biz onu. İnşallah yetkililerimiz mahalle mahalle verdikleri bu iftar programlarından önümüzdeki Ramazanlarda vazgeçer, oraya harcadıkları parayı bir başka yerde, başka bir amaç için kullanırlar. Bunu ben böyle temenni ediyorum.

 

Seni, Rabbim  nasip ederse seneye de karşılamak isterim Ramazan. İşin başında, daha gelmeden sana karşı ön yargılı davranmışım, korku dağları oluşturmuşum. Aramıza gelip birlikte hemhal olunca göründüğün kadar kötü olmadığını bir defa daha anladım. Her şey beyinde bitiyormuş meğer, irade  meselesi ve sabır işiymiş. Herkesin harcı değilmiş yani... Bir şey daha anladım: Bir başkasına karşı tanımadan ön yargılı davranmanın da iyi bir şey olmadığını… Seneye seni dört gözle bekleyeceğim. Zaten seni bana kötüleyen nefsim de pes etti, bıraktı beni kendi halime.

 

İçinde barındırdığın ve bin aydan daha hayırlı Kadir Gecende bile içimizdeki az sayıdaki aktif kötülerin Cennet vatanı kana bulamak için sinsi planlar yaptıkları esnada biz pasif iyiler: “Allah’ım! Sen affedicisin, affı seversin. O halde beni affet” diye dualar okuyarak değerlendirdik dün gece. Gecenin kadir kıymetini bilenlerden olmamız ve kendi doğrularımızı bir tarafa bırakarak bir ve beraber olmayı akleden kullar olmamız temennisiyle güle güle Ramazan! Sen gerçekten kötü değilmişsin. Sana maalesef bir defa ön yargıyla yaklaşmışım. Hakkını helal et. Yeniden buluşmak dileklerimle... İyi bayramlar tabii hak edenlere!.. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ramazan Yüce Arşivi