Ramazan Yüce

Ramazan Yüce

Dövme ile Aranız Nasıl?

Dövme ile Aranız Nasıl?

Dövme ile Aranız Nasıl?

Yabancısı olduğum bir şeydir dövme. Dövme derken dayak atma anlamında dövmeyi kastetmiyorum. Vücudun değişik yerlerinde yaptırılan dövme kastım. Benim bu tür dövme ile işim olmaz ama günümüzde vücuduna dövme yaptıranların sayısı da az değil. Özellikle bayanlarda moda bu dövme işi.

Dövme modasına geçmeden dövme ne imiş? Bilgilerimizi bir tazelemeyelim. Dövme, "Vücut derisi üzerine iğne gibi sivri bir araçla çizilmek ve içine renk veren maddeler konulmak yoluyla yapılan çıkmaz yazı veya resme" deniyor. Tanımdan anlaşıldığına göre bugün dövme yaptıran yarın pişmanlık duyup vücudundan dövmeyi kaldırmak istese çıkmıyormuş. Yani dövme yaptıran dönüşü olmayan bir yola girmiş demek oluyor. İnsanımızdaki bu sağlam iradeyi görünce şaşırdım doğrusu. Bu iş, iğne vb sivri bir araçla yapıldığına göre öyle zannediyorum ilk yaptırılırken bu dövme acıtıyor olmalı. İşin ucunda acı çekme olsa da yaptırıldığına göre demek ki bu işi yaptıranlar, yaptırdıkları dövmeye ölümüne aşıklar. Çekmedim, çeken bilir ama öyle zannediyorum bu dövme, bildiğimiz şiddet uygulama anlamına gelen dövmeden beter olsa gerek. Buna ben gönüllü dayak yeme derim ancak.

İki günlük gittiğim bir seminerde bize seminer veren öğretmenin de iki kolunda dövme varmış. Seminerin bitiminde yanımdaki öğretmenin seminer hocasına "Beşiktaşlı mısın" sorusu üzerine haberim oldu, seminer hocasında da dövme olduğu. Çünkü öğretmen, hocadaki dövmeyi görmüş. Ellerini uzatınca ben de iki elindeki dövmeleri gördüm. Sağ bileğine K.Atatürk, sol bileğine de Beşiktaş Spor Kulübünün amblemini yaptırmış.

Öğretmenin yaptırdığı bu dövmeleri garipsedim doğrusu. Aynı dövmeleri bir başkasının vücudunda görsem bu kadar garipsemezdim. Çünkü başta sanatçılar ve sporcular olmak üzere değişik meslek gruplarında dövme gördüm ama bugüne kadar gördüğüm, bildiğim öğretmen camiasında bir dövmeye rastlamadım. Varsa da ben görmedim. Demek ki alışacağız bu dövmelere artık.

İster öğretmen ister bir başkası, kim olursa olsun, vücuduna dövme yaptırmasını hoş görmüyorum. Dövmeyi ben slogan ve şekilcilik olarak görüyor ve vücudumuzu kirlettiğimizi düşünüyorum. Leke tutmayan, tertemiz organlarımızın doğal kalmasını tasvip ediyorum. Vücut nasılsa benim deyip vücudumuzu bu şekil hor kullanmaya hakkımız olduğunu düşünmüyorum. Çünkü vücudumuz bize verilmiş bir emanettir. Keşke böyle yapacağımıza dövme yaptırdığımız kişileri, takımları veya bir şeyi içimizden sevebilmeyi becerebilsek... Bu, daha içten olur...

Katılıyorum desenize mübarekler! Yoksa siz de dövme yaptıran, dövmeye saygı gösteren veya dövme severlerden misiniz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ramazan Yüce Arşivi

Mina

26 Aralık 2020 Cumartesi 00:01
SON YAZILAR