Ramazan Yüce

Ramazan Yüce

Dersimiz "Kontrollü darbe"

Dersimiz "Kontrollü darbe"

15 Temmuz menfur darbe teşebbüsünden bu yana neredeyse 10 ay geçti, hakkında söylenmeyen kalmadı. Kapalı ve anlaşılamayan noktaları var. Hepsine eyvallah diyorum ama son zamanlarda darbeyi sulandırmaya ve yok saymaya yönelik konuşmaları görünce insanın küçük dilini yutası geliyor. Üstelik işin başını da bir siyasi parti lideri çekti ilk önce. Şimdilerde darbe yapmaya kalkıp da beceremeyen asker müsveddeleri aynı ağızdan konuşmaya başladı yargılama sürecinde. “Bu, kontrollü darbeydi" şeklinde.

 

"Kontrollü darbe" iddiasını duyunca el insaf diyesi geliyor insanın. Nerede yaşıyor bu insanlar? Kim adına ağzı birliği etmişcesine bu şekilde hareket ediyorlar? Haydi diyelim ki darbeye yeltenen sözüm ona askerler darbede başarılı olamayınca paçalarını kurtarmak ve ağa babaları böyle istediği  için böyle bir yola tevessül ediyorlar, pekiyi bizim siyasi parti liderine ne oluyor Allah'ın aşkına! Madem kontrollü darbeydi, sormazlar mı adama, "Darbenin kontrollü” olduğunu iddia eden senin Yenikapıda yapılan mitingte ne işin vardı diye. Bildiğim kadarıyla oradaki miting 15 Temmuz'u telin ve birlik-beraberlik mitingi idi. Bir milletin gövde gösterisiydi. Olduğuna inanmadığın darbenin neyini telin etmek için bulundun orada? Sende hiç irade yok mu? Birileri ‘git dedi’ diye gittin, birileri darbeye haydi ‘kontrollü de, dediği için dedim’ diyorsan vay bu ülkenin haline! Vay o siyasi partiye bel bağlamış, ardından giden vatandaşlara.

 

Bu millet oluşturulan algılarla yönetilmeye alıştı alışmasına ama atacaksanız bari biraz ‘Ufak atın da civcivler yesin’ olmaz mı? 80 milyonun gözü önünde cereyan eden kanlı darbe teşebbüsünü küçümsemeye, ihanet şebekesinin yaptığını senaryo gibi göstermeye kimsenin hakkı yoktur, haddi de değildir.  O gece şehit olan 249 kişinin hatırasına bari söylemeyin bunu. Hiç kimse ucunda ölüm olan bir şeye senaryo gereği canını ortaya koymaz.  Görevimiz muhalefet diyerek her şeyi sulandırmayın. Tamam oturun kalkın, hükümeti; “İhmali var, istihbarat iyi çalışmamış, darbeye karşı çıkmada hazırlıksız yakalandı, darbecilerin bu kalkışmasında bu ve geçmiş hükümetlerin dahli var..." diyerek eleştirebilirsiniz. Ama şehit ve gazilerimizin hatırasına ve acısına saygısızlık yapmayın. Sahi bu kontrollü darbe fikri nasıl aklınıza geldi? Batı aynı dilden konuşuyor, FETÖ aynı dilden konuşuyor, siyasimiz aynı dilden konuşuyor, darbeci artıkları aynı dilden konuşuyor. Sizi bu konuda bir araya getiren nedir? Kim pazarlıyor sizi? Bu birlikteliğinizi neye borçluyuz? Allah muhabbetinizi artırsın. Aynı ağızdan konuşmanız düşman çatlatıyor. Böyle demek suretiyle "Şecaat arz ederken merd-i kıpti sirkatin söylermiş" demek geliyor insanın içinden. Buna “Kedi ulaşamadığı ciğere murdar dermiş” denir bizde. İş yapayım derken çiş yapma denir Anadolu'da buna. Böyle konuşarak kimlerle beraber hareket ettiğinizi, neyi amaçladığınızı, kime hizmet ettiğinizi göstermiş oluyorsunuz. Ülke son anda elden gitmekten, ülkede iç savaş çıkmaktan, başka ülkelere peşkeş çekilmekten zor kurtuldu. Sizin yaptığınız işe bakın. Allah’tan korkmuyorsunuz, bari kullarından utanın. Konuşmuş olmak, muhalefet etmek için daha fazla gülünç duruma düşmeyin.

 

Bir söz de darbeye kalkışan, mahremimize saldıran asker görünümlü müsveddelere söylemek istiyorum: (Biliyorum hainden bu ülke adına hiçbir şey istenmez, zaten istense de doğruyu söylemez.) Yediğiniz  kaba pislediniz,  bizi can evimizden vurmak suretiyle karga olduğunuzu gösterip göz göre göre gözümüzü oymaya kalktınız. Ama gördüğünüz gibi beceremediniz. Ağa-babalarınızın yıllar yılı biriktirdiği sermayeyi kendinize çok güvendiğinizden olsa gerek, hoyratça kullanıp ağzınıza yüzünüze bulaştırdınız ve şu anda adaletin pençesindesiniz. İçinizde zerre miktarı mertliğin kırıntısı varsa mahkemede doğruyu söyleyin. Yoksa bu millet sizin tiyatronuzu izleyecek değildir. İpe un sererek sağa sola sataşarak suçu başkasına yamayarak kurtulacağınızı sanıyorsanız aldanıyorsunuz. Bu millet şu ana kadar kalbinin saflığından çok kandı. Ama gözü açıldı. Avucunuzu yalarsınız. Güneş görmez hapishane hayatı sizin iyi günlerinizdir. Allah’a ve ahiret gününe inanan insanlar olarak Cehennem’e kadar yolunuz var. İşte esas yeriniz orasıdır. Tadın azabınızı!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ramazan Yüce Arşivi

Mina

26 Aralık 2020 Cumartesi 00:01
SON YAZILAR