Sosyal medya hayatımızın bir parçası haline geldi. Artık olmazsa olmazlardan biri diyebiliriz. Hemen herkesin sosyal medya hesapları var. Uygulamalar aracılığıyla neredeyiz, ne yapıyoruz, ne düşünüyoruz, ne hissediyoruz hatta ne yiyor, ne içiyoruz hepsini paylaşmaktayız. Kimileri kızar “Bu ne görgüsüzlük” gibisinden ama durum bu. Paylaşılıyor işte.

Bir kere sosyal medyada ağır yalanlar dönüyor. Çoğu insan kendine aslında olmadığı bir kimlik yüklüyor. Paylaşımlar insanların doğal halini ya da olduğu hali gibi değil de olmasını istediği şekilde yapılıyor. Bu konunun detaylarına çok da girmeye gerek yok sanıyorum. Çünkü artık bu konular klişeleşmiş ve herkesin bilgisi dahilinde olan, herkesin fikir sahibi olduğu konular.

Esas mevzuya geleyim. Soru şu; Sosyal medya diyet bozar mı? Bence bozuyor. “Alan var, alamayan var” noktasını geçtim. Öyle görseller paylaşılıyor ki diyet bozmamak mümkün değil. Hatta artık kilo almak çok kolay. Gecenin bir vakti sosyal medyada gezinirken böreklere, dürümlere, pastalara, eritilmiş çikolatalara rastlamak mümkün. Gece gece insanın iştahı açılıyor vallahi. Fotoğraflar, videolar insanı cezbediyor, içine çekiyor adeta. Kullanılan malzemeler, mekanlar falan çok iyi.

Diyet yapan kişi belli bir düzen içerisinde hareket ediyor. Planlı, programlı ve düzenli bir şekilde yeme içme durumu var. Ve diyet yapan kişiler yemekle ilgili olan her türlü paylaşımda daha duyarlı olur haliyle. Fakat sosyal medyada pastayı, böreği, çöreği, bazlamayı, gözlemeyi bir görüyorsun tokken bile açlık hissi uyanıyor. Çekim yapan hemen herkes son derece profesyonel. “Can boğazdan gelir” gibi de bir mesaj paylaşıldı mı “Benimki de can” düşüncesiyle diyet bozulabiliyor. Görseli karşısına koyup dakikalarca izleyenler var. Yapmayın etmeyin. Dayanamıyorsanız takip etmeyin derim.

Sosyal medyanın diyetinizi de, niyetinizi de bozmaması dileğiyle. Esenlikler.