Son dönemlerin en çok tartışılan konularından biri iklim değişikliği oldu. Devlet başkanları, bakanlar, belediye başkanları, müdürler sabah akşam bu konu ile ilgili çalışmalar yürütüyor, küresel forumlar düzenleniyor, dünya liderlerinin yer aldığı büyük programlarda bu mevzu görüşülüyor, gazeteler, televizyonlar, radyolar bangır bangır bu konuya dair vatandaşı bilgilendirmeye çalışıyor ama millet yine bildiğimiz gibi. Yok arkadaş, uslanmıyoruz…

21. yüzyılda adamlar uzayda film çekme derdinde biz hala sokakların kirliliğinden bahsediyoruz. Tüm Türkiye’de olduğu gibi bizim Konya’da da vaziyet çok farklı değil. Buna bakınca insanın geleceğe dair tüm umutları yıkılıyor. “Bunda da mı dış güçlerin parmağı var” yoksa? “Uzaya gideceğiz” diye konuşurken sokakların kirliliğinden bahsediyorsak var bir sıkıntı. Ayıp yahu. Şu konuyu konuşmamamız lazım artık. Haber olmaması gerekiyor artık bu konunun. Ama olmaya devam edecek gibi…

Konya merkezin ve tüm ilçelerin tertemiz olması için kendi çapımda mücadele veriyorum. Gelinen noktada kamu kurum ve kuruluşları, gönüllü çevrecilerin çabalarıyla geçmişle kıyasladığımızda mesafe alındığını görüyoruz. Fakat, 21. asırda hala sokakları çöp kutusu sanan şahsiyetler var. Bu sorumsuzlar yüzünden sokaklar temiz değil. Allah’ın günü belediye ekipleri temizlik çalışmaları yürütüyor. Temizlendikten sonra aradan yarım saat geçmiyor yine kirleniyor ortalık. Dış güçler uçaklarla göndermiyor bu kiri ya da hayaletler getirip sokağa torbayla bırakmıyor. Bizim insanımız yapıyor. Bazı esnaflarımız sokağa ulu orta çöp atıyor. Bazı esnafların bu konudaki duyarlılığı da gerçekten takdire şayan.

Sokakları çöp bidonu, konteyneri olarak gören insanları uyarın. Uyarmakla kalmayın bilinçlendirin de mümkün mertebe. Anlamıyorsa “Ayıp” deyin. Ayıba ortak olmayın. Ayıplamadan da anlamıyorsa selamı sabahı kesiverin…