15 Temmuz 2016 tarihinde Türk tarihine kara bir leke olarak düşecek askeri darbe girişimi  sonucunda halkın verdiği direniş milli bir kalkınma olarak yine Türk tarihine düşecektir.

Zaman içerisinde yapılan araştırma ve soruşturmalar sonucunda bu korkunç darbe girişiminin derinliği, çapı ve uzantıları da artık çok daha iyi anlaşılmaktadır.

FETÖ terör örgütünün başlattığı ve birinci dereceden sorumlu olduğu askeri darbenin arkasında batılı güçlerin olduğu artık aşikar. Darbe girişiminin ardından yayımlanan mesajlarda gösteriyor ki, FETÖ terör örgütü militanları batılı bazı güçler  ve istibarat örgütleri tarafından maşa olarak kullanılmış. Fakat ne yazık ki, yıllarca bu değirmene(FETÖ) su taşıyan sözde İslamcı yazarlar, köşe yazarları, sözde kanaat önderlerinin söz ve eylemlerini, kendilerini temize çıkarma çabalarını, demokrasi nöbetindeyiz tiyatrolarını, ibretle seyrediyoruz.

Hükümetin ve devletin  milleti ile beraber dik duruşu ve hainlere gerekli ders vermesi sonucu

yapmacık demokrasi nöbetçiliğine soyunan, elinde bayrak ama gönlünde hala bu ve benzeri hainlerin sevgisini taşıyan bazı sahtekârları görünce insanın “yok artık” diyesi geliyor.

Milletimizin samimi duyguları içerisindeki demokrasi nöbeti, dünyaya örnek teşkil etmektedir. Ancak şimdi aklı selim düşünme ve sağduyulu hareket etme zamanıdır. Milli birlik ve beraberliğimize sahip çıkarken aynı zamanda  etrafımızı saran, her zaman ve şartta kılık değiştirebilen bukalemun zihniyetli, niyeti bozuk kimselere dikkat etmeliyiz.

Şimdiye kadar ülkemiz aleyhine yapılan her türlü eylem ve söylemlerin arkasında bir türlü eli olan FETÖ terör örgütü militanları ve onların destekçilerinin olduğu gerçeğini unutmamalıyız.

Karşılaştığımız bu korkunç darbe teşebbüsünden sonra, hafızamızı yoklamalı, geçmişte yaşanan olayları göz önünde bulundurularak; kim dost, kim düşmanmış yeniden gözden geçirilmelidir.

Hain darbe girişimi sonucu gerçek yüzlerini göstermekten kaçınmayan sözde dost Avrupa ülkeleri de yaşananlardan ders almalıdır. Bu ülke üç beş çapulcuya pabuç bırakacak bir ülke değildir. Yüzyıllardır vatanı, bayrağı, toprağı ve devleti için mücadele veren Türk milleti, bu kararlılığını ilelebet devam ettirecektir.